Why women kill?



İsmi size de biraz ürkütücü geldi, değil mi? Bana da öyle ama okuduğum bir blogda gördüğüm gibi ilgimi çekti dizi. Kimseyi öldürmeye niyetim yok canım. Ondan değil. Bugün erkek bir arkadaşım ne izliyorsun diye sorup, "why women kill" cevabını alınca biraz tırstı, aramızda kalsın. Ama düşünsenize: bir kadın neden öldürür? İlginç bir araştırma konusu değil mi?


Bugün ilk bölümünü izlememe rağmen dizi beni kendine çekti. Hızlıca bölümleri bitireceğim gibi görünüyor. Konusu ise şöyle efendim; resimde gördüğünüz gibi üç tane ablamız var. Onlar başrol oluyorlar. Hikayeleri ise farklı zamanlarda geçiyor; resimde gördüğünüz ilk kadının hikayesi 1964, ikincinin 1984, üçüncünün ise 2019 yılında.

Belli olacağı üzere ilk hanımımızın hikayesidir 1964 yılında geçen. İsmi ise Beth Ann. Hikaye şöyle başlıyor; Beth Ann ve eşi yeni bir eve taşınır. Hemen akabinde İtalyan karşı komşularıyla tanışırlar ve eve davet ederler. Komşuları dakika bir gol bir ilk soruyu sorar; sizin çocuğunuz var mı? O sırada sevimli Beth Ann'ciğimin gözlerinden geçen hüzünlü bakışlar fark edilir. Boynu bükük, "yok" cevabını verir. Bir yarası olduğu bellidir.

Beth Ann ve pis kocası Rob
Beth Ann, kendini kocasına hizmet etmeye adamış bir kadındır. "Ben bilmem eşim bilir" modunda yaşamaktadır hayatı. Öyle ki kendinin kim olduğunu bile unutmuştur bu süreçte. Çay ister getirir, yemediğini yedirir, içmediğini içirir, saçını süpürge eder. Ve karşılığında ne olur? Aldatıldığını öğrenir. İşte bunun üzerine Rob'u geri kazanmak için uğraşmaya başlar. Ahh Beth Ann'ciğim... Tekmeyi bassana sen. Ne diye geri kazanacak bu lüzumsuz herifi? Neyse. Konumuza dönelim. Rob, Beth Ann'i garson bir kızla aldatmaktadır. Komşusundan gazı alan utangaç Beth Ann, kıza hesap sormak için onun çalıştığı kafeye gider. Fakat olaylar farklı gelişir. Kızla arkadaş olurlar.


İkinci hanımımız ise Simon. Onun hikayesi de çok enteresandır ve 1984 yılında geçmektedir. Simon; zengin, gösteriş meraklısı bir kadındır. Başkalarının ne düşündüğü onun için her şeyden önemlidir. Yine bir gün verdiği gösterişli bir davette eline bir zarf ulaşır. Zarfın içinden kocasının bir adamla öpüşürken fotoğrafı çıkar. Şok olan Simon ona kapıyı gösterir ve adam intihara kalkışır. Fakat Simon hemen ambulansı arar. Onu çok sevdiğinden değil canım. Hemen ölüp gitmesine izin vermemek için. Sürüm sürüm süründürecektir onu. Öyle çekmeden gitmek yok!

Simon... Kıyafetine bakmayın. Yıl 1984

Üçüncü hanım ablamız ise Taylor. İşte bu abla gerçekten değişik... Kocasıyla "open marriage" dedikleri bir evlilikleri var. Yani herkes istediğiyle takılabiliyor. Kapiş? Öyleyse neden evlenirsin ki canım? İşte bu Taylor bir gün takıldığı kadınlardan birini eve getiriyor. Önce kocası deli gibi itiraz ediyor, anlaşmamızda bu yok diyor fakat... Taylor'ın eve getirdiği Jade'i görünce işler değişiyor. Taylor'ın kocası Jade'e fena tutuluyor. 

Jade de Jade yani

Birinci bölümün özeti böyle sevgili okurlar. Diğer bölümlerin kritiklerini de yazarım izledikçe. Zira gerçekten "enteresan" bir dizi. Şuraya da fragmanı bırakıyorum:









Yorumlar

  1. Yani bir bölümde farklı zaman dilimleri mi gösteriliyor? Değişik bir diziymiş ☺️

    YanıtlaSil
  2. Bu diziyi Deep'te görmüştüm galiba. İlgimi çekmişti ama aklımdan çıkmış, sayende hatırlamış oldum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de burada gördüm: http://kafadergi.blogspot.com/2020/04/bette-ve-joan-hollywoodun-en-kanli.html

      Sil
  3. Enteresan bir diziye benziyor. Nasıl daha önce duymadım bilmiyorum. Böyle diziler hep ilgimi çeker. Siz de çok güzel anlatmışsınız, kaleminize sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten öyle. İzleyin bence. Çok teşekkürler bu arada

      Sil
  4. izleyelim sanki hiç aklımıza hiç sebep gelmezmiş gibi

    YanıtlaSil
  5. İlgi çekici gibi duruyor zaten bu ara çokta yapacak bir işimiz yok izleyelim sonunda sizin gibi değerli bir blogger tavsiye ediyor teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  6. İlginç bir konusu varmış. En kısa zamanda izleyeceğim elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  7. Ben de bu diziyi seyredeyim deyip unutmuştum.
    Hatırlattın. İyi oldu.
    Teşekkür ederim...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar