Kişisel gelişimden siz de bıkmadınız mı?

Eminim “Secret” kitabından başlayarak yüzlerce kişisel gelişim kitabı görmüşsünüzdür ve okumuşsunuzdur. Hepsinde verilen mesajlar aynıdır, “Mutlu ol, olumlama yap, pozitif ol, evrenden iste versin, en mutlu sen ol, sürekli gül, sırıt, işte böyle…” Artık bunlardan siz de sıkılmadınız mı? Hem okuyunca biraz psikopatça gelmiyor mu? Bu kitapların verdiği hep mutlu olmak gerektiğidir. İşin kötü yanı da mutlu olamazsanız siz suçlusunuzdur, kitap harikadır! Kitap her şeyi vermiştir ama mutlu olmayı yine siz becerememişsinizdir. Oysa ki bu kitabı okuyunca hayatınızın değişmesi gerekmektedir. Değişmediyse problemlisinizdir yani. Sakin olun sevgili okurlar. Aşağıda sizde bir problem olmadığını, saçmalığın bu kitaplarda olduğunu açıklayacağım.

Öncelikle her daim mutlu olmak diye bir şeyin mümkün olmadığını belirterek başlamak istiyorum yazıma. Yahu bu nasıl olabilir ki? Biz dünyada yaşıyoruz, harikalar diyarında değil. Bir kere her akşam işten gelirken apartmanımızda sizi o gözleriyle süzen, sonra üzerimize saldıran teyzeler bile yeter insanı alt üst etmeye. “Kilo mu aldın sen? Daha biri yok mu? Ne zaman evleniyorsun? Ben senin yaşındayken…” Tamam! Bitti işte. Moral falan kalmadı. Kişisel gelişim kitaplarının buna bir çözümü var mı, soruyorum size. Süper teyzeler için olumlama değil, “Allah’ım sen beni bunların gazabından koru” diye dua işe yarar ancak.

                                                                                geliyor gelmekte olan

Kişisel gelişim kitapları insana yön veremiyor maalesef. Çünkü her insan bambaşka. “Kendine güven, kendini sev, on adımda mutlu olma…” Artık bu cümleleri görmekten fenalık geldi hepimize. Hem nereden bulmuş bu arkadaş on adımda mutlu olmanın formülünü? Bunun herkes için geçerli olan bir formülü olamaz ki. Belki de sadece şunu kabul etmek gerekiyordur; on adımda mutlu olmak diye bir şey yok. Mutlu olmak sürdürülebilir bir şey değil ve sürekli mutlu olmak zorunda da değiliz. Durun. Hemen yazıyı okumayı bırakmayın. Kötü bir şey söylemiyorum. Yüzünüz de aşağıdaki hale sokmayın lütfen. Bu ifade kimseye yakışmıyor.

Evet, her daim mutlu olmalıyız mesajı verilmesi yanlış ama bu bir felaket haberi değil. Gerçekleri görmek daha doğru; üzüleceğiz de güleceğiz de. Hayır, kaderci teyzelere bağlamıyorum. Her şeyin hayırlısı da demeyeceğim. Demek istediğim, üzüntüler ve sıkıntılar olacak. Önemli olan bunlara verdiğimiz tepki ve başa çıkma şeklimizdir. Olumlamalar yaparak sürekli iyi şeyler bizi bulacak, hiç üzülmeyeceğiz lafları kandırmacadır diye düşünüyorum. Var mı öyle biri? Hiç gördünüz mü?

Herkesin kendi yolu vardır. Buna ister kişisel gelişim diyelim, ister başka bir şey. İnsanların durumlara verdiği tepkiler farklıdır. Kimi daha olgun karşılar, kimi çocuk gibi; kimi daha olumludur, kimi karamsar; kimi bir şeye çok üzülüp kendini paralarken diğeri daha az tepki verir. Önemli olan can sıkıcı olaylar da yaşayacağımızı, hayatta bunların da olduğunu kabul edip, büyüyebilmek. Sürekli neşeli, mutlu olacağız fikri bir kandırmaca diye düşünüyorum. Buna inanırsak bu defa da niye üzüldüğümüze üzülüyoruz. “Hayır, üzülmemem gerekiyordu! Ben kişisel gelişmemişim. Allah kahretsin."

                                                                              Kişisel gelişemedin seni aptal

İyi hissetmek; biraz büyümek, birey olmak ilgili bir konu. Öyle sanıyorum ki bizim toplumumuz genellikle yaşlı çocuklardan oluşuyor. Bunu nedeni de otuz yaşında eşek kadar adamın bile ağzına annesinin bir şey tıkmaya çalışması ve bunun gibi onlarca örnek. Çocuklarımıza küçüklükten itibaren birey olma fırsatını vermiyoruz ki. Hep tepelerindeyiz. Onların yerine, onun işini biz yapıyoruz. E nasıl büyüyüp, adam olacak bu çocuk? Nasıl bir birey olacak? Böyle olunca da kendi duygularımızı yönetmeyi de öğrenemiyoruz haliyle. "Dur annecim ben senin yerine üzülürüm" diyor çünkü annemiz. Kendi duygularımızla başa çıkamayınca da veriyoruz kendimizi kişisel gelişim kitaplarına. Onlar da, "Mutlu ol. Daha olamadın mı?" diye bizi suçluyor. Eh çünkü her gün "Harikayım, harikayım" diye iki yüz kere söyleyince harika olmuyorsun. Doğal olarak da bir sonuca ulaşamıyoruz ve bu defa daha da mutsuz oluyoruz. "Herkesin hayatını değiştiren kitap benim değiştirmedi işte. Ben ne bahtsızım" diye üzülüyoruz. Bir kitap okuyup hayatı değişen var mı sahiden?

Özetle; her zaman mutlu olamayız. Bazen neşeli, bazen kederli oluruz ki bu çok normaldir. Bu nedenle, üzülelim ama üzüldüğümüz için üzülmeyelim. Gülelim, ağlayalım bütün duyguları yaşamayı öğrenelim. Bunları atlatıp, hayatımıza devam edebilme becerisini kazanalım. Duygularımızı yönetmeyi başarabilelim. Bunu yaparsak hayat çok daha yaşanabilir olacak.

P.s: Bu yazıdan sonra kişisel gelişim yazarları evimi bastı. Bir yazı yazdım, hayatım değişti. Şu an bir evim yok.


Yorumlar

  1. üniverstede bir kaç tane okumuştum sonra insan zamanayırmak istemiyor sani hep aynı şeyler varmış gibi geliyor içeriklerinde ve temek olarak iradeye dayanıyor iş :)

    YanıtlaSil
  2. Bıktım vallahi sorma :)

    YanıtlaSil
  3. Hep mutlu olabilmek hayatın gerçekliğine aykırı. İnsanın ruh hali sürekli değişiyor. Tabii yaşadığı şeylerde. Önemli olan duyguları kontrol edebilmek.

    YanıtlaSil
  4. Kişisel gelişim kitapları, teknikleri vs.'nin çok çok artmış olması bence de kişinin üzerinde olumsuz baskı yaratıyor. Ne okuyacağını, ne uygulayacağını bilenleri; kendini tanıyanları; çok fazla dağılmayanları tenzih ederim.

    YanıtlaSil
  5. Şahsen ben de günlük hayatındaki birinin mutlu olmaya devam edebileceğine inanmıyorum. Herkesin sevinç ve üzüntü duyguları olduğu kadar hayal kırıklığı da olmalıdır. Ama en azından sakin olmaya ve olabildiğince mutlu görünmeye çalışıyoruz.

    Mutlu Yıllar 2021.
    Endonezya'dan selamlar.

    YanıtlaSil
  6. Farklı bir bakış açısı ama sevdim :)

    YanıtlaSil
  7. Mutluluk her zaman kendini geliştirmede olmayabilir kendini geliştirken etrafta olup biten güzellikleri görmektedir

    YanıtlaSil
  8. Özellikle bu dönemde bu konu beni baya sıkmaya başladı : ) artık özgür olmak istiyorum

    YanıtlaSil
  9. Cidden bu cümleden fenalık geldi. “Kendine güven, kendini sev, on adımda mutlu olma…” :)

    YanıtlaSil
  10. Hayatta herşey zıddıyla kaimdir. Beyaz, beyazlığını siyah olmadan bilemez,yazının genelinde ve özellikle de son paragrafta özetlediğine benzer şekilde. Çok beğendim. Yüreğine emeğine sağlık 👏👏👍😊🤚🌺

    YanıtlaSil
  11. Her yerde aynı tarz kişisel gelişim kitapları görmek bencede sıktı
    Kişisel gelişim en çok yaşayarak oluşur

    YanıtlaSil
  12. Hep mutlu olamaz hiç kimse ama hep mutsuz da olamaz ikisi de doğru değil. Ama bazen insanlar kendilerine gereksiz derecede yükleniyorlar ve bunun farkında değiller. Çok önemsiz şeyleri çok fazla kafaya takarak sağlık problemleri yaşamaya başlıyorlar. Böyle durumlarda farkındalık yaşamak açısından insanı kendine getirecek yazılar okumasının bir sakıncası olduğunu düşünmüyorum. Tabi bahsettiğiniz gibi abartılı yazıları değil. :)

    YanıtlaSil
  13. https://mustafauzbek.blogspot.com/?m=1

    İkinci kez yazdığımın farkındayım. Lütfen buyurun. Yazılarınızı kaybetmek istemiyor ve sizden de kendi yazılarıma bakmanızı rica ediyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar