Kelime oyunu 6- Serçelerin şarkısı

 Merhaba bu hafta Kelepçe-bisküvi-serçe-ıslık-mucize kelimeleriyle öykü yazıyoruz. Keyifli okumalar



Etrafım resmen teyzeler tarafından işgal edilmişti. Çevremi kuşatmışlar, bana görünmez kelepçeler vurmuşlardı. Hiçbir yere gidemiyordum. Soru bombardımanından kurtulmam mümkün değildi. Bu "gün" denen illeti annem neden bizim evde yapıyordu ki? Önceden haberim olsa evden kaçardım ama unutmuştum işte. Mor yelekli, dirseğine kadar altın bileziklerle kaplı teyzelerden biri bana döndü yine,

"Sen şimdi piyanocu olacaksın ve otuzuna kadar evlenmeyeceksin. Öyle mi diyorsun?"

Piyano çalmak istememi "piyanocu olmak" olarak yorumlaması da ilginçti tabi... 

"Evet" dedim adını bile bilmediğim kadına, "piyano çalacağım ve otuzuma kadar da evlenmeyeceğim."

Ağzıma bir bisküvi daha atıp, çayı kafama diktim. Etrafımda bir uğultu yükseldi.

"Otuz diyor ayol" dedi kadınlardan biri hayretle,   "evde kalacak bu!"

Annem o sırada ikinci posta kurabiyeleri getirip, misafirlere dağıtırken; ben bir an önce gitmelerini diliyordum içimden. Zira evde kalmak diye bir şey olmadığını bu kadınlara anlatamazdım.

"Evde piyano çalar, durur artık" diye takma dişlerini göstere göstere güldü içlerinden biri. Diğerleri de çok komik bir şey söylemiş gibi katıldılar. İçlerinden en dedikoducusu(ismini biliyordum, Huriye) lafa atıldı,

"Kız seni kim alır otuz yaşında?"

Sinirim iyice tepeme fırladı. Sakinleşmek için pencereyi açtığımda içeri serçe sesleri doldu. 

"Kimse beni alamaz zaten" dedim öfkeyle, "ben mal değilim."

"Ne diyor ayol bu?" diye sesler yükseldi.

Kime ne anlatıyordum ki? Bu kadınlar, kadının bir mal olmadığını, tıpkı erkek gibi bir insan olduğunu, alınıp satılamayacağını nereden bilecekti? Yıllarca kendileri kendilerine bir mal gözüyle bakmıştı. "Kocam beni aldı" diye düşünen kadından ne hayır gelirdi ki? "Kadın cinayetleri sizi gibiler yüzünden işleniyor" demek istedim onlara. Kadını bir mal olarak gören bu zihniyet, kadın cinayetlerinin baş sorumlusudur çünkü. Çünkü öldüren erkek de kadını bir malı olarak görür ve malı ondan alındığında öfke duyar. Oysa kadını özgür bir birey olarak görebilseydi, zaten kendinde öldürme hakkını da görmezdi. 

"Ay Fatma" dedi mor yelekli kadın anneme, "senin ne günahın vardı kız?"

Annem bir cevap vermedi ama ben öfkeden kıpkırmızı olmuştum. Dayanamadım,

"Asıl senin ne günahın vardı da bu kadar akılsız oldun?"

Bir anda herkesin sesi kesildi. Sonra yine uğultular yükselmeye başladı. Ne terbiyesiz, saygısız olduğumu anlatmaya başladı herkes. Varsın anlatsınlardı... Umurumda bile değildi. Bu kadar cahil insanlara bir şey anlatacak halde değildim. Konuşmalar devam ederken bir mucize oldu ve kapı çaldı. Hemen kapıyı açmaya koştum. Gelen babamdı. Ayakkabıları görünce bir ıslık çaldı. 

"Evde kaç kişi var böyle?"

"Sorma" dedim gözlerimi devirerek ve olayı kısaca anlattım. Babam kaşlarını çattı ve içeri girdi. 

"Merhaba Hanımlar" dedi babam. Sesinde tuhaf bir tını vardı. Kadınlar babamı görünce hemen toparlandılar. 

"Bilginiz olsun diye söylüyorum" diye lafa başladı, "ben kızımın konservatuara gitmesinde destekliyorum. Ayrıca ona piyanocu olmak denmez piyano çalmak denir. Yine bilginiz olsun, kadınlar mal değil, candır. Özgür varlıklardır. Alınıp, satılmazlar. O nedenle bir adam bir kadını almaz, evlenir onunla. Hayatını birleştirir. Bu birleştirme onu temizlikçisi olarak görmesi demek değildir. Bir hayat paylaşmaktır. Gerektiğinde erkeğinde karısına yardım etmesidir..."

Kulaklarıma inanamıyordum! Babam konservatuara gitmemi destekliyordu! Ve kadınların hepsine ağzının payını vermişti. Gözlerimi üzerlerinde gezdirdim. Çıt çıkmıyordu kimseden. Babam içeri geçerken serçeler daha bir neşeyle şarkı söylüyordu şimdi.





Yorumlar

  1. Bu tam olarak gün içince yutup, gece olunca hayalini kurduğumuz senaryolardan biri. Şunu da söyleseydim, şöyle cevap verirdim... :) Kaleminize sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla ben de öyle bi içimi döktüm teyzelere:)

      Sil
  2. Ama koca kadına da akılsız demek yakışmamış. Genel olarak haklı olsada.
    Biz küçükken odaya bile girmezdik misafir gelince. Adımız yabaniye çıkmıştı mahallede
    :))

    YanıtlaSil
  3. “Yaşla değil, başında taşıdığın akılla büyü.” Diye bir söz vardır bilmem bilir misiniz? İnsan, kadın ve erkek diye ayrılır ama bu sadece ona verilen özelliklerle ilgilidir. Bir kadının evde kalmasına da gelince, bu ifadeyi çok eğitim alamamış anneler kızlarını korkutmak için söylemiş, aptal saptal bir tabirdir. Kimse kimsenin malı değildir. Yazı için teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  4. Çok sürükleyici olmuş sonu da ayrı bir hoşuma gitti içimin yağlarını erittin:)
    Kalemine sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel:))(son yazıma bakınız:))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar