PSİKOPAT MÜDÜR YOK OLUYOR

                              


Geç kaldım. Hem de çok.  Kaza da tam beni buldu. Öyle sinir bozucu bir müdürüm var ki “Yolda kaza vardı” desem, “Başka bir yoldan gitseydin o zaman” der.  O derece yani. Durumu anlamak için camdan kafamı uzatıyorum. Yok, açılacağı yok bu yolun. Geç kaldığımı görünce ne kadar konuşacağı gözümde canlanıyor. Of! İçim sıkıldı şimdiden. Bari Engin görmese… Onun önünde çocuk gibi azarlanırsam utancımdan ölürüm.



Trafikte arabamla kaplumbağa gibi ilerlerken radyoda da, “Bugün Venüs’ün etkisine giren İkizler için harika bir gün! Çünkü sevgili ikizler, bugün en içten dilediğiniz bir şey kabul olacak” diye heyecanla konuşan bir kadın sesi duyuyorum. Ben ikizlerim. Dalga mı geçiyor benimle bu kadın? Günün iyiye benzer bir hali mi var? Zaten şu an en içten dileyebileceğim tek şey; Müdürümün bir şekilde ortadan kaybolması olurdu.
Nihayet kaza olan yeri geçiyorum ve gaza basıyorum. İçeri girdiğimde saat dokuzu yirmi geçiyor. Tam yirmi dakika geç kaldım. Tahmin ettiğim gibi kapıda dikilmiş, elleri ceplerinde beni bekliyor.

“Ooo Eda hanım” diyor imalı bir şekilde. Sanki sesinden binlerce iğne çıkıp, vücuduma batmış gibi rahatsız oluyorum. Şöyle bir saatine bakıyor,
“Teşrif ettiniz sonunda.”
“Kaza vardı da…”
Tam patron geçerken, “Ohoo… Hep de bir mazeretiniz var” diyor.
Yalaka! Sanki her gün geç kalıyorum ya. Fakat patron istediği şeyi yapmıyor. Yanımıza gelmiyor. Bana kızmasını beklemişti tabi… Oysa patron hiç bakmadan geçip gidiyor. O da biraz anladı galiba bunun yalaka olduğunu. Tam rahatlarken bu defa Engin geçiyor. Engin’in yanında beni rezil etmez inşallah.

“Bugünkü yirmi dakikanızı nasıl telafi etmeyi düşünüyorsunuz?”
Susarsan telafi edeceğim. Bir yirmi dakikadır da sen konuşuyorsun.
Ağzımı açamadan, “Sorumsuzluğunuzun telafisi yok” diye konuşmaya başlıyor. İşe geç kalanlar hep aynı kişilermiş, diğerlerine nasıl kaza denk gelmiyormuş, bu sorumluluk alma meselesiymiş… Geçen gün yakaladığı hatamdan bahsetmeye başlıyor ardından. İyi ki bir hatamı yakaladı ya her fırsatta söyler artık.

Suratının ortasına bir tane patlatmak istiyorum. Engin de duydu şimdi. O bilmiyordu. Bugün “telafi etmem gereken” şeyleri göstermek için bir dosyayı çıkarmamı istiyor. Hemen buluyorum ama Engin yaklaşınca heyecandan dosyayı yere düşürüyorum. Of! İyice rezil oldum. Müdürüm hala konuşmaya devam ediyor. Ben de saçılan kağıtları yerleştirmeye başlıyorum. Sırasıyla koyayım ki bir de ona laf etmesin.

“Aman dosyayı da karıştırmayın” diyor bu kez.
Beni daha da çok rezil edecek ya Engin’in önünde. Beceriksizce kağıtları düzeltmeye çalışıyorum.
“Biraz çabuk olun Eda hanım…”
Ah! Aceleyle kalkmaya çalışırken masaya kafama vuruyorum. Hay ben senin! Engin görmemiştir inşallah. Çaktırmamak için masanın altında bir şey arıyormuş gibi yapıyorum. Göz ucuyla bakınca Engin'in hala burada olduğunu görüyorum. Heh! Kafamı çarptığımı da gördü o zaman.

Adamın yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. Bir şey olsa da gitsen başımdan... Yok olsan… Allah’ın belası! Bir süre daha bir şey arar gibi yaptıktan sonra sesinin kesildiğini fark ediyorum. Hayret. Nasıl oldu da sustu? Merak edip de kafamı kaldırıyorum. Gitmiş… Nasıl yani? İki dakikada nereye gitti ki?

Koridora yöneliyorum ama orada da yok. Bütün bölümlere bakıyorum. Çaktırmadan erkekler tuvaletine bile bakıyorum ama yok. İyi de şimdi buradaydı bu adam. Allah Allah! Uçmadı ya…  Bu soruyu soracağım hiç aklıma gelmezdi ama “Sedat Beyi gördünüz mü” diyorum herkese. Gören de yok. Olacak iş değil. Adam resmen yok oldu. Birden radyoda çıkan kadının söyledikleri aklıma geliyor;
Bugün Venüs’ün etkisine giren İkizler için harika bir gün! Çünkü sevgili ikizler, bugün en içten dilediğiniz bir şey kabul olacak…

Devamı gelecek...


Yorumlar

  1. :))) Ah o Venüs beni de iş alanımın değişmesi için bir büyü yapsa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahh belki o da olur:)) Olmazsa da bence siz bir adım atın:)

      Sil
  2. Merhaba! :)

    Banka reklamında sihirli lambanın Alaaddin'i olan Cem Yılmaz'ı izledikten hemen sonra bu yazıyı okumak ve yazının "dilek"li bir cümleyle son bulması değişik bir tesadüf oldu :) Elinize sağlık. Bloglarda okuduğum öyküler arasında öne çıkıyor; devamı geldiğinde ben de geleceğim :)

    Güzel günler dilerim!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler:)) Aaa ben onu izlememiştim. Bakayım ona:)

      Sil
  3. aaaaaa dileğin mi gerçekleşiyooo çok tatlıııı :)

    YanıtlaSil
  4. Çok başarılı, sen harika senaryo da yazarsın Yasemin'ciğim. Devam. Yazmayı bırakma:)

    YanıtlaSil
  5. Eğlenceli bir blogada takıldı gözüm geçerken uğrayayım dedim iyiki de ugramısım :)

    YanıtlaSil
  6. Çok başarılı gerçekten şekercimm kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
  7. Süper.. anlatımın, cümlelerin akıcılığı valla bravo ! :))
    Devamını bekliyorum.

    YanıtlaSil
  8. Müjde Abla çok doğru bir noktaya değinmiş, aklımda sinemasyon bir görsel bile oluştu hatta Holywood filmi bile olur :) Umarım bir gün imzanızla izlemek fırsatına nail oluruz.
    Sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle yorumları görünce nasıl mutlu oluyorum, anlatamam. Ne kadar teşekkür etsem az herhalde

      Sil
  9. Yazıların çok güzel çok akıcı kitap gibi gidiyor valla :)

    YanıtlaSil
  10. Dilerim, bütün dilekleriniz kabul olur. Hoşça kalın.

    YanıtlaSil
  11. Çok güldüm yazdıklarınıza, tüm aksilikler sizi bulmuş ama ortaya çok güzel bir yazı çıkmış! :) Kaleminize sağlık, efendim, yazının devamını bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güldürebildiysem ne mutlu:)) En kısa sürede yazacağım inşallah:)

      Sil
  12. Gayet başarılı. Devamını bekliyoruz bak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli yorumunuz için teşekkürler. En kısa zamanda yazmaya çalışacağım:)

      Sil
  13. hahah ikizler mi :) en çok anlaştığım burç olur kendisi :))

    YanıtlaSil
  14. Anları bu kadar güzel anlatan, okurken hem heyecanlandırıp hem de güldüren bir yazı gördüm blog hayatımda ilk defa. Aklıma gözüne aseton kaçtığının hikâyesi geldi. Onu da böyle akıcı, olay örgüsü mükemmel anlatmıştın Yasemin.
    İki hafta içinde ziyarete geleceğim. Gmailden yazarım. Sevgiler cici kızım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaaaa çook teşekkür ederim. Çoook mutlu oldum. Yazdıklarımın okunması ve beğenilmesi öyle güzel bir duygu ki... Paha biçilemez. Hele ki böyle yorumlar almak... Nasıl mutlu ettin beni anlatamam!!! Tabi kiii. Hemen bakıyorum

      Sil
  15. Ben de başınızdan geçen bir olayı yazdığınızı düşünerek okuyordum. Bloglarda çok başıma gelen bir durum bu. Çünkü kişisel bloglarda hem öykü hem de gerçek olaylar yazılabiliyor. Neyse iyiki kurguymuş diyelim. :)

    YanıtlaSil
  16. Bu müdür milleti de hiç çekilmiyor :) Ben de müdürüm oradan biliyorum. Akıcı bir hikaye bakalım nereye doğru akacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahaha:))) Yok canım. Müdür var, müdür var:)

      Sil
  17. Hadi ya!Bende ikizlerim ^^ Toplum tarafından dışlanıp tartaklanmak istediğimiz doğrudur.
    Aman o başımızdakiler yok mu :/ Benim de sorumlum aynıydı.Benim bir defa beş dakikalığına gecikmiş olmamı (evet abartmıyorum beş dakika) başıma kakmış,ertesi gün kendisi 20 dakika geç kalmıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buyur işte. Bence ego problemi olan insanlar önemli konumlara getirilmemeli

      Sil
  18. Devamınıı bekliyorummmm😊

    YanıtlaSil
  19. Çok başarılı bir öykü, ben de merakla devamını bekliyorum.:)

    YanıtlaSil
  20. Aksilikler bir başladı mı peşi sıra gelir zaten 😀

    YanıtlaSil
  21. Ay, bir hafta oldu. Bir vakit bulabilsem tamamlayacağım:( Ayrıca beğenmeniz beni çok mutlu etti. Teşekkürler:)))

    YanıtlaSil
  22. İkincisine gözüm takıldı dedim önce birinciyi okuyayım neşeli gidiyor bakalım..kaleminize sağlık.. :)

    YanıtlaSil
  23. Ay ne sinir şeymiş şu müdür. Umarım başına bir şey gelmiştir. Şimdi öğreneceğim :D

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar