PSİKOPAT MÜDÜR YOK OLUYOR-2
Yok canım. Ben
diledim diye koskocaman adam yok olacak değil ya. Buralarda bir yerlerde olmalı…
“Eda, ne
yapıyorsun?”
Kafamı
kaldırdığımda Engin’in bana tuhaf bir şekilde baktığını görüyorum. Ne kadar
süredir aynı noktaya bakıp, öylece duruyorsam…
“Hiiç.”
“Ne düşünüyorsun?”
diye soruyor bu kez de.
Hiç canım. Venüs’ün
etkisiyle bizim müdür yok oldu mu, onu düşünüyorum. Her zamanki şeyler işte.
“Yok, bir
şey.”
Engin, “Bir
tuhaf görünüyorsun da…” diye konuşmaya devam ederken ben hala daha Sedat Bey
bir yerden çıkabilir diye etrafa bakınıyorum. Ne bileyim, belki masanın
arkasına saklanmış bizi izliyordur. Manyak sonuçta. Belli olmaz. Anlamıyorum.
İki dakikalığına kafamı eğmiştim. Tam şu noktada duruyordu. Şuracıkta. Şu
yerdeki sineğin durduğu noktada… Sineğin… Aman yarabbi!
Birden, Sedat
Bey çok yapışkan olduğundan ve sürekli konuştuğundan adama sürekli “sinek gibi”
dediğimi hatırlıyorum. “Üf sinek gibi! Yapışır gitmez şimdi.” “Vız vız öter yine.”
Tabi ya! “Uçmadı
ya” diyordum ama meğer uçmuş hakikaten de. Allah’ım! Koskocaman adam benim
yüzümden sinek mi oldu? Engin’i ittirip sineğin olduğu yere eğiliyorum. Yerde
kıpırdamadan duruyor zavallım.
Engin de ne
yaptığımı görmek için sineğin olduğu yere doğru bir adım atıyor.
“Hayır!” diye
üzerine atlıyorum. Of ya! Adamı ezecekti az kalsın. Biraz fazla bağırmış
olmalıyım ki herkes dönüp bize bakıyor.
“Eda ne
yapıyorsun?” diyor Engin de şaşkınlıkla.
“Sineğin
üstüne basacaktın!” diyorum ve sineği yerden alıp, inceliyorum. “Ölmemiştir
değil mi?”
Engin bana
bir kaçıkmışım gibi bakıyor. Sanırım artık bu muhabbetten sonra aramızda bir
şey olması mümkün değil. Beni sinek besleyen bir manyak zannetti galiba. Evde
de böyle sineklerim varmış, onları seviyormuşum… Sinek de, şey Sedat Bey de
şaşkın şaşkın duruyor. Hiç kıpırdamıyor. Ne yapsın adamcağız? Birden bire sinek
olmak kolay mı? Ezilmesin diye cam kenarına koyuyorum,
Heh!
Kıpırdıyor. Çok şükür ölmemiş diye el çırpıyorum. Yanımızdan geçen kızlar bana
tuhaf bakışlar atıyor. Engin de yüzünde garip bir ifadeyle yanımdan ayrılıyor.
Eh, bir daha uğrayacağını da sanmıyorum zaten.
Saatler
geçiyor. Artık herkes Sedat beyi aramaya başlıyor. Ne patron, ne karısı
kimsenin haberi yok. Ofiste herkes nöbet tutmaya başlıyor. Hatta karakola haber
veriliyor. Nelere sebep oldum! Bilseydim böyle olacağını vallahi dilemezdim. Ailesi,
tanıdıkları ofise geliyor. Polis her yere bakıyor ama bulamıyor. Eşinin gözü
yaşlı, çocukları ağlıyor. Allah’ım ben ne yaptım! Resmen bir aileyi dağıttım! Ne
yapacağım şimdi? Hiçbir dileğim kabul olmaz, ola ola bu mu oldu? Kadının “Sedat nerede?” diye feryadını duyuyorum. Of içim
parçalandı. Ablacım nasıl diyeyim ben sana kocan sinek oldu diye? Böyle kader
mi olur? Birini bulup evleniyorsun, adam sineğe dönüşüyor. “Sinek kadar kocam
olsun, başımda olsun” diyen hanımlar. Buyurun bakalım! Öyle oluyor muymuş?
Beklemeye
devam ediyoruz. Ofiste herkes yorgun... Benim de gözlerim kapanmak üzere. Fakat
gözüm hep sinekte. Acaba gidip konuşsam, kim olduğunu hatırlar mı? Yok yok.
Yakalanırsam bu defa beni hastaneye götürürler.
Cam
kenarına bakınca sineğin canlanmaya başladığını görüyorum. Uçmaya başlıyor. Ben
de onu takip ediyorum. Karısının tepesine konuyor. Ah canım benim! Nasıl da
biliyor kime gideceğini… Fakat kadın eliyle ittiriyor. “Ay! Çekil be!”
Onun rahatsız
olduğunu gören Gökhan, “Ben hallederim Gül Hanım” diye eline sinekliği alıyor.
Aman Allah’ım… Hayır!
Sinekliği
almak için adamın resmen üzerine atlayınca Gökhan neye uğradığını şaşırıyor,
“O da bir
canlı” diyorum nefes nefese. Sinekliği elinden kapıp, saklıyorum. Herkes bana
bakıyor. Evet, şu an delirdiğim resmi olarak kayıtlara geçmiş bulunuyor.
“Eda
sinekle bir bağ kurdu da” diyor Engin duruma bir açıklama getirerek.
Neyse ki
çocukları gelince ilgi üzerimden gidiyor. Ailenin birbirine sarıldığını
görüyorum. Şimdi ağlayacağım… Ah Eda ah! Dağ gibi adam yok oldu sayende. Allah’ım
Sedat Bey gelsin vallahi bir daha şikayet etmeyeceğim. Tek laf etmeyeceğim.
Saat gece
yarısını geçti artık. Patron gelip, “Umudunuzu kaybetmeyin” diyor. Bir yolu yok
mu bu adamı döndürmenin? Ben bu vidan azabıyla yaşayamam. Ofistekiler de bir
yandan Sedat Beyi çekiştiriyor. “Yok, o manyak çıkar bir yerden, kesin bizi
deniyordur” gibi şeyler söylüyorlar. E sinek de üzerlerine uçuyor tabi. Vallahi
duyuyor hepsini. Sokacak şimdi haberleri yok. Gözüm onlarda ama. Sinekliği
alırlarsa hemen müdahale edeceğim. Millet benden korkusuna sineğe bulaşamıyor gerçi.
Beklemeye
devam ediyoruz. Bir kez daha kontrol için camın kenarına bakıyorum, yok!
Gitmiş! Nereye gitti? Yere falan konarsa yine biri üzerine basabilir… Of ya!
Deli gibi aranmaya başlıyorum. Belki buralarda bir yerlerdedir. “Sineği
gördünüz mü?” diyecek halim de yok ya. Aaa kesin Gül hanımın yanındadır. Gül
hanıma doğru eğiliyorum. Kafasına konmuş olabilir mi?
“Ne
yapıyorsun?” diyor ters ters.
“Eee
parfümünüz çok güzelmiş de… Acaba markası ne diye…”
“Sen
benimle dalga mı geçiyorsun” diye bağırıyor. Herkes bize dönüp bakıyor. Engin
geliyor, “Kusura bakmayın. Eda bugün pekiyi değil de…” deyip beni kolumdan
tuttuğu gibi çekiyor. Gül hanımın arkamdan, “Manyak mıdır, nedir” dediğini
duyuyorum. Manyakmış! Ben senin kocanı kurtarmaya çalışıyorum. Fakat sonra bir
şey fark ediyorum; Hayır! Biri camı açmış! Oradan çıkmış olmalı.
“Camı kim açtı?” diye soruyorum panikle.
“Beeen”
diyor Naz bir anlam veremeyerek.
“Neden
açtın?” diye feryat ediyorum ellerimi saçlarıma götürerek.
“Sıcak
olmuştu” diyor ifadesiz bir yüzle. Gözlerim dolmaya başlıyor. Kim bilir nereye
gitti dışarıda? Nereden bulacağım şimdi onu? Cam kenarına yaslanıp ağlıyorum; “Allah’ım!
Katil oldum!” Naz da arkamdan “deli” manasına gelecek el işaretini yapıyor.
Engin
yanıma geliyor, “Eda ne yapıyorsun? Ne oluyor sana böyle?”
Sana ne.
Hem anlatsam sanki inanacaksın da sanki. Kim bilir başına ne geldi… Dışarıda,
bu soğukta ne yapar? Yemek bulabilir mi? Sinekler ne yiyordu acaba?
Engin’e, “Ben
gidiyorum. İyi akşamlar” deyip ofisten çıkıyorum. Arkamdan sesleniyor ama cevap
vermeden gidiyorum.
*
Gece hiç
uyumadan sabah ofise varıyorum. Bütün gece internetten sinekler ne yer, nerede
yaşar diye baktım. Eh, karşıma pek hoş şeyler çıkmadı. Oralara gidebilmem pek
mümkün değil. Bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacağımı bilmiyorum. Ağlamaktan
gözlerim şişmiş, resmen çökmüşüm. Ben bitap bir halde içeriye giriyorum ama herkesin
gayet neşeli olduğunu görüyorum. Resmen gülüyorlar. Bu ne neşe? Hayret bir şey ya!
Naz’ın
yanına gidiyorum, “Tamam sevmiyorsunuz biliyorum ama yani adam yok oldu gitti,
siz gülüyorsunuz…”
“Ne yok
olması şekerim?” diye cevap veriyor Naz. “Adam İtalya’daymış.”
Ne ne!
Neredeymiş? Naz çıkarıp bir fotoğraf gösteriyor. Sedat Bey yanında bir kızla,
havuzda poz vermiş. Gül hanımla olan ortak hesabından paraları alıp gitmiş
meğer. Hesapta hiç para bırakmamış.
Kafamı
çevirince perdenin arkasında vızır vızır uçan sineği görüyorum. O sırada Gül Hanım bir hışımla içeri giriyor. Sedat’ı
bulursa öldüreceğini söylüyor. Bu Sedat sinek değil, çakalmış resmen. Ben de
tam bir kuş!
O pislik
yüzünden şimdi Engin de beni deli sanıyor, iyi mi… Durumu açıklamak için Engin’in
yanına gidiyorum, “O tuhaf hareketlerim yüzünden kusura bakma. Yani ben öyle
biri değilim…” duraksıyorum, “Eee nasıl desem… Benim aslında sineklerle bir
alakam yok. Gerçekten.”
Allah’ım.
Böyle bir cümle kuracağım aklımın ucundan geçmezdi. “Benim o adamla alakam yok”
falan bir derece de, “Benim o sinekle alakam yok” nedir? Neyse ki Engin
gülüyor. Ardından güzel bir sohbet ediyoruz ve beni kahve içmeye davet ediyor.
Eh, ben de bu
olaydan sonra o Venüs- Mars saçmalıklarına inanamamak gerektiğini anlıyorum. Ha
bir de, sinirimi bozan “insanları” bir sinek olarak görmeyi öğreniyorum.
NOT: Sevgili okurlar; Aranızdan tüm iyi niyetiyle Engin'le kavuşmam için dua edenler olmuş. Çok tatlısınız, teşekkür ediyorum ama üzülerek söylemek zorundayım ki Engin diye biri yok. Pislik Sedat hatta sinek de yok. Çünkü olay tamamen kurgu:))) Ama tabi "yok ben illa da dua edeceğim sana" diyorsanız edebilirsiniz yani, bir şey demiyorum. İsim bölümünü boş bırakıp, genel bir dua edebilirsiniz. Dualara her zaman açığım. Gerçi bu da "İsim bölümünü boş bırak, bilmem kaça sms gönder gibi oldu ya neyse.
Okumak isteyenler için 1.bölüm
Ha ha ha, anlayıncaya kadar göbeğim düştü ya! 1. bölümü de okumuştum ama dikkatli okumamışım demek ki, bu bölümde jeton zorla düştü bende; hoşuma gitti. Hep bloglarda alışkın olduğumuz bir yazı bekleriz ya hani, ya başından geçmiş bir olay veya gözlem. şartlanıyoruz demek ki, benzer şeyler arıyoruz. Güzel, izleyeceğim gelecek bölümleri. Kaleminize sağlık, hoşça kalın.
YanıtlaSilhahahah:)) Yok yok. Tamamen kurgu:))
SilAhahah a baya güldüm yalnız 😀 goruyormusun sen sedat beyi 😀 sinek olsaymis daha iyiymiş pislik adam🙈🙈
YanıtlaSilValla müstehak ona:))
SilHahaha!Gülümseyerek okudum ya müthişsin.Bu arada dua ettim Allah'a Engin ile aranızı yapsın diye :)
YanıtlaSilYalnız ismin Eda mıydı?Ben Yasemin sanıyordum.
Son olarak mailini kontrol etmeyi unutmaaa.Öpüyorum kocaman💕
hahah Allahım:))) Yukarıdaki öykü tamamen uydurma:))) İsmim Yasemin:) Tamam canım
SilHahaha!Hadi ya.Rezil olduk desene :P
SilEstafrullah:))) Dua etmişsiniz, çok tatlısınız:) Sizin için not ekledim:P
SilAyy!Çok tatlısın.Teşekkürler :)
SilTek kelimeyle bayıldım.
YanıtlaSilSizin gibi değerli öyküler yazan birinden bunu duymak çok güzel:)
SilTek kelimeyle harikaydı ;)
YanıtlaSilÇok teşekkürler! Çok mutlu oldum
SilHain müdürün gerçek yüzü ortaya çıktı:)
YanıtlaSilNeyse ki her müdür öyle hain değil:P
SilHarikaydı.👍 Soluksuz okudum diyebilirim.Kaleminize,yüreğinize sağlık.Daha nice yazılarda görüşmek dileğiyle:)
YanıtlaSilÇok teşekkürler:)))) İnşallah. Sizin yorumlarınızla anlam kazanıyor yazdıklarım
Sil:) Bravo güzel bir öyküydü.. eline sağlık Yasemin :)
YanıtlaSilTeşekkürler momentos:))))
YanıtlaSilVay alçak müdür :D Kalemine sağlık 😊
YanıtlaSilteşekkür ederim:)
SilHahaa :) çok şirin yazmıssın tebrik ederim.Allah karşına hayırlı ENGİNler çıkarsın madem 💕😘 böyle gani gani olsun sen arasindan seç 😁
YanıtlaSilhahahah:) Teşekkürler:)
Silher iki bölümede baktım,içtenlikle yazılmış bir roman okudum sanki..usta romancıları aratmamışsınız..tebrik ederim..
YanıtlaSilBöyle yorumlar alınca o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam. Bu yorumları hiçbir şeye değişmem. Çok teşekkür ederim.
SilMizahi gücünüz çok kuvvetli, efendim. Yazdıklarınızı okurken olayların içinde olup, eğlenme fırsatı yakaladım. Çok yaşayın. Kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilSizin gibi bir yazardan bunları duymak çok güzel. Teşekkürler:)
SilYaratıcı :)
YanıtlaSilSinek olmasını dilediğim bir insan var ama korkuyorum o halde bile "Eyy vızzz" diye başlayabilir.
Çok güldüm:)) Vallahi başlar...
SilMerhaba! :)
YanıtlaSilBaşta zihninize, sonra da kas ve iskelet sisteminize sağlık diliyorum :) "*" öncesi bölümün biraz uzadığını düşünüyorum, o kısım nedeniyle benim için birinci bölüm kadar akıcı gelmedi. Ortada sıradan olmayan, düşünce yapısıyla da standardın dışına çıkan bir karakter var; ama bir yerden sonra gözlerimin önünde onun yerine sinekler vardı :) (Bir tane de değil!) Kesinlikle daha iyisini yazacak birisiniz :) Umarım en kısa zamanda burada bir öykü daha görebilirim :)
Güzel günler dilerim!
Merhaba:) Ben bunun üzerine bir düşüneyim. Neresi uzamış, diğeriyle farkı ne kafaya yorayım:) Teşekkür ederim. Böyle yorumlarla kendimi geliştireceğim inşallah. Yeni öyküyü en kısa zamanda yazmaya çalışacağım.
SilMerhaba tekrar :) Açıkçası bu yorumu biraz çekinerek yazmıştım. Çünkü genel olarak "eleştiri"ye pek açık değiliz. Bu anlayışlı cevabınız için sevindim. Güzel günler ve de yazılar diliyorum :)
SilAsıl okuduğunuz için ben teşekkür ederim:))) Eleştriye açık olmazsak hep aynı noktada kalırız bence
SilÇok sevdim :)
YanıtlaSilBu arada blogunu takibe aldım. Bana da beklerim...
www.birsenle.com
Hoş geldiniz:)
SilHahaha harika keyifli bir yazı olmuş :) blogunu yeni keşfettim. Hemen takibe aldim banada beklerim www.nesinblogu.blogspot.com
YanıtlaSilTeşekkürler:) Ben de ziyarete geldim
Silmelabaaaağ :)
YanıtlaSilhoş geldiiin:) Ben de diyorum, "kim yok" :)))
SilHarika bir yazı gerçekten. Güldüm baya canımm kalemine sağlık olsun ki bol bol yazılar yayınla bizlere:)
YanıtlaSilBöyle yorumlar her şeye bedel:) İnşallah en kısa zamanda yazacağım. Bu aralar çok yoğunluğum var:(
SilGözün aydin diyecektim hikayeymis 😊
YanıtlaSilay hahah:)))
Sil