tag:blogger.com,1999:blog-52584428044447585662024-03-24T16:32:16.122-07:00Sonbahar KedisiSerbest yazılar...Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.comBlogger50125tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-67970129792385779962021-01-22T02:55:00.001-08:002021-01-22T02:55:27.279-08:00KARANTİNA DÖNEMİNDE HUZUR VEREN SESLER<p><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif;">Karantina
döneminde haliyle hepimiz bunaldık. Verdik kendimizi filme, diziye… Bir insan
yüzü görmeye muhtaç hale geldik, sıkıldık. İşte efendim biz de bu yüzden müzik
ruhun gıdasıdır diyerek, size huzur verecek birkaç sanatçıyı derledik. Umarız
beğenirsiniz.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: center;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Charlotte Cardin<o:p></o:p></span></b></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">1994
Kanada doğumlu Charlotte Cardin ablamıza(lafın gelişi abla diyorum hepimizi
çatlatacak kadar genç kendisi) Allah her bir şeyi vermiş maşallah.</span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_ZUuaXLS_L-OO4KJOHEzIw1uvrdI-2uVd1xdRbF1Yx2sF0Bz-xWDKpCnOgnYF5KVO_6AMZNfa8IX3h5SdoH_sQdqqoGZOg7nFpEiS2MVPrkm9K3NMciGSUkv7mRECafNrgVEb0jQCi_E/s697/Resim1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="697" data-original-width="580" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_ZUuaXLS_L-OO4KJOHEzIw1uvrdI-2uVd1xdRbF1Yx2sF0Bz-xWDKpCnOgnYF5KVO_6AMZNfa8IX3h5SdoH_sQdqqoGZOg7nFpEiS2MVPrkm9K3NMciGSUkv7mRECafNrgVEb0jQCi_E/s320/Resim1.jpg" /></a></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b style="text-align: left;"><i><span style="font-size: 9pt; line-height: 12.84px;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Evet sinir bozucu derecede mükemmelim</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div></span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif; text-align: left;">Bembeyaz
bir ten, mavi gözler, güzel bir yüz ve fizik… Yetmedi hanımlar. Kendisi aynı
zamanda bir model ve inanılmaz bir sesi var. Evet, tam boğmalık… Kariyerine 15
yaşında modellikle başlamış ama bakmış kendisinde yetenek bitmiyor, “yok ben
müziği seçeyim demiş”. 2013 de katılıp ve son dörde kaldığı “La voix” isimli
yarışmada anlamış müziğe olan ilgisinin çok büyük olduğunu. Cardin aynı
zamanda, piyano çalmaktan tutun gitara kadar her şeyi de biliyor.</span></div><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Ah o
müziği! Nasıl yapıyorsun ablacım o şarkıları? Dinlerken insanın ruhuna işleyen
albümlerinden ilki Big Boy’u 2016 yılında çıkarıyor. Albümde hem İngilizce hem
de Fransızca şarkılar var. Albümdeki parçalardan biri olan Dirty Dirty her ne
kadar hit olsa da, şarkıların hepsi ayrı ayrı güzel. <o:p></o:p></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/RZDG3BoNKWY" width="320" youtube-src-id="RZDG3BoNKWY"></iframe></div><br /><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif;">Videosunu
yukarda görebileceğiniz şarkıda, “I will wash off all the dirty dirty thoughts
I had about you” gibi (çevirince seninle ilgili kirli kirli düşüncelerimi
yıkacağım gibi saçma saçma sapan bir şey oluyor. O yüzden kirli değil de
yaramaz düşünceler diyelim) sözler söyleyince hayranları tarafından şarkı kime
yazılmış merak ediliyor. Meğer Charlotte bu sözleri daha 15 yaşındayken
hoşlandığı bir bey için yazmış. Kızım ne yaşadın sen daha 15 yaşında da “ Baby
I’ve got more under my dress” diyorsun. Türkçe meali “Bebeğim elbisemin altında
daha çok şey var.” Tovbe tövbe. Size de biraz batının ahlaksızlığını getirdim
ama kusuruma bakmayın artık. Boyfriend issues’a gelirsek…</span><b style="font-family: "Bookman Old Style", serif;"> </b><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif;">Şimdi biraz dedikodu yapma zamanı. Biliyorum en sevdiğiniz…
Maalesef sizi mutlu edecek kadar malzeme yok elimde ama bir beyle</span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">bir
birlikteliği olduğunu biliyorum. Kendisi Fraser Roodbol olurlar efendim. Eh, o
kadar andık; bir kulakların çınlamıştır Charlotte’cuğum. Siz de bu kadar lafın
üzerine açıp da bir “dirty dirty” dinlersiniz artık. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: center;"><b><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Scarlett Johansson<o:p></o:p></span></b></p><p class="MsoNormal">
</p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Bize
sinirden tırnaklarımızı yedirtecek bir hanımefendi daha huzurlarınızda!
Scarlett Johansson’ın şarkı söylediğini biliyor muydunuz? Muhteşem
oyunculuğunun ve güzelliğinin yanında bir de sesi güzel kendisinin.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjw61-bMSwAH7dd1w1PR_EPUzhnvljZh7eQ2cQaY1dNrHVfcEKM0aPNTGVrp1l0ot1F-4FbU_hZt-RRoVPNBmkKU3QxIlpE0ME5XD7tb9bwUKk__i9xdYjcSib7GnLXc88Mshjvn_4gciE/s410/Resim2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="235" data-original-width="410" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjw61-bMSwAH7dd1w1PR_EPUzhnvljZh7eQ2cQaY1dNrHVfcEKM0aPNTGVrp1l0ot1F-4FbU_hZt-RRoVPNBmkKU3QxIlpE0ME5XD7tb9bwUKk__i9xdYjcSib7GnLXc88Mshjvn_4gciE/s320/Resim2.jpg" width="320" /></a></div> <b>Şarkı da söylüyorum, bir problem mi var?</b><br /> <p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif;">Bilmeyenler
olduğunu sanmıyorum ama varsa diye kısa bir özet geçelim Scarlett hakkında.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">1984
New York doğumlu oyuncu ve şarkıcının kökeni biraz karışık. Babası Danimarkalı,
annesi ise Polonyalıdır ama kendisi Amerika’da doğmuştur. Dedesi senaryo
yazarıydı (bu bilgiyi de ne yapacaksanız) Bir de ondan üç dakika sonra doğan
bir kardeşi mevcuttur. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">İlk
evliliğini 2008 yılında Ryan Reynolds ile yaptı. Fakat gelin görün ki bu Ryan
Reynolds olacak adam rahat durmadı. Bazı kaynaklara göre Sandra Bullock ile
görüntülendi, bazı kaynaklara göre de Blake Lively ile birlikte oldu. Maşallah!
Ondan sonra da boşandılar tabii. 2012de
Romain Dauriac ile birliktelik yaşadı ama garibanın yüzü gülür mü? Duriac ile
de boşandılar. Gerçi size bir dedikodu vereyim: burada önce ilişkiye başlayan
Scarlett olmuş. Benden duymuş olmayın da…<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Burada
amaç müziğinden bahsetmek olduğundan sinema kariyerine hiç girmiyorum. Zaten
girersek yemin olsun çıkamayız.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">İşte
şuraya iliştirdiğimiz birkaç güzel Scarlett Johansson şarkısı:<o:p></o:p></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/tsYiqOJBy1w" width="320" youtube-src-id="tsYiqOJBy1w"></iframe></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/8YGqrk_81GA" width="320" youtube-src-id="8YGqrk_81GA"></iframe></div><br /><p class="MsoNormal"><br /></p><br /><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Calibri",sans-serif; font-size: 11.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: center;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Imany<o:p></o:p></span></b></p><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifKFL-x3GI0UXwynvj96HRgNx9TfSGraWVyq0yuPd9QwCe1kQgMtcOqGXvxY1B70qWEe5L-JZBkeq7wyjHxgrlJBMOvmmQhmShwvWSvkDMZO7Lk5muTbHGNy5NW9GwSySOimB639ulNlw/s312/Resim3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="307" data-original-width="312" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifKFL-x3GI0UXwynvj96HRgNx9TfSGraWVyq0yuPd9QwCe1kQgMtcOqGXvxY1B70qWEe5L-JZBkeq7wyjHxgrlJBMOvmmQhmShwvWSvkDMZO7Lk5muTbHGNy5NW9GwSySOimB639ulNlw/s0/Resim3.jpg" /></a></div><p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif;"> <b> Hayallerine pıtır pıtır koşmuş</b></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif;">Afro-soul
müziğin güzel sesi Imany şarkıcı olmadan önce modelmiş sevgili okurlar. Eh
anasını herkes de model mi bu yazdıklarında diyeceksiniz, haklısınız. Vallahi
ben bilmiyordum. Sadece şarkılarını biliyordum, araştırınca öğrendim. Ama zaten
spor yaptığı için vücudu güzelmiş kadının. Siz de spor yapın, sizin de olsun.
Sonra Amerika’ya gidip model olmuş. Fakat hani derler ya “bir kitap okudum,
hayatım değişti.” Imany de bir şarkı dinlemiş ve hayatı değişmiş. Tracy
Chapman’ın ”Talkin’ Bout a Revolution” şarkısını dinleyip, şarkıcı olmaya karar
vermiş. Ve olmuş da yani. Benim anlamadığım bunlar nasıl çat diye karar verip,
yapıyor. Millet de şans var anacım… 2011 yılında ilk single’ını çıkarıyor ve
sonra alıp yürüyor. Aynı yıl hemen albüm yapıyor.</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/Xuz6n0a64XY" width="320" youtube-src-id="Xuz6n0a64XY"></iframe></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b>Iyeoka</b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiA-R-VrA5Doa5ysXUa_uDCIcnqlHg3p91cOrcTidnJTJMhhbkJKlGhGwhlzjFaHesYuLCwFxm_QSm_zTDyA_40-L48xR1jlFbZnTJCDJaTC4T2sE56vkcPlX8HhBNukK2_ItvV7cgMYQs/s630/Resim4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="339" data-original-width="630" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiA-R-VrA5Doa5ysXUa_uDCIcnqlHg3p91cOrcTidnJTJMhhbkJKlGhGwhlzjFaHesYuLCwFxm_QSm_zTDyA_40-L48xR1jlFbZnTJCDJaTC4T2sE56vkcPlX8HhBNukK2_ItvV7cgMYQs/s320/Resim4.jpg" width="320" /></a></div><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: "Bookman Old Style", serif;"><b>Türk kahvesini de içermiş hanım kızımız</b></span></div>Iyeoka
15 yaşında modelliğe başladığında… Şaka şaka. Bu defa size bir şair buldum. Bir
röportajından okuduğuma göre Iyeoka hem şarkıcı, hem şair, hem aktivist… Ayrıca
müzik kariyerine başlamadan önce de eczacılık yapıyormuş. İlk albümünü 2004
yılında Black and Blues albümünü yayınlayan Iyeoka 2010 yılında da Say Yes,
2014 yılında Say Yes evolved, 2016 yılında da Gold albümünü hayranlarıyla
buluşturuyor. Gelin görün ki sesi kadar şarkıları da çok hoş Iyeoka’nın.
Aşağıda paylaştığım “Simply Falling” şarkısını duş alırken bulmuş. İstanbul’da
konsere geldiğinde konsere iki yaşında oğluyla çıkmış. Aynı zamanda tatlış da
yani.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/9Pes54J8PVw" width="320" youtube-src-id="9Pes54J8PVw"></iframe></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p class="MsoNormal"><b><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Hindi
Zahra:<o:p></o:p></span></b></p><p class="MsoNormal"><b></b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQP6hc2Ii3k7_rW002ZZ8IemfxQGxQxCbbdcbReKMihp5pPK17yIbEf9w5GeCVIrcpQgl7fAv_X2uML_Hcm3MaEp5C0-gG-mDyd4X4jdOL2zd2fT3GCxEzn9CQsEMfD712n1huvD-CdFw/s390/Resim5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="195" data-original-width="390" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQP6hc2Ii3k7_rW002ZZ8IemfxQGxQxCbbdcbReKMihp5pPK17yIbEf9w5GeCVIrcpQgl7fAv_X2uML_Hcm3MaEp5C0-gG-mDyd4X4jdOL2zd2fT3GCxEzn9CQsEMfD712n1huvD-CdFw/s320/Resim5.jpg" width="320" /></a></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b>Ben yaptım, oldu</b></div><b><br /></b><p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">1979 Fas
doğumlu olan Hindi Zahra da 15 yaşında Paris’e gitmiş. Bunlar böyle pıt diye
ülke değiştiriyorlar sizin anlayacağınız. Karar verip, hop yapıyorlar. Hindi
Zahra da yetenekli kadınmış. Kendi kendine enstrüman çalmayı öğrenmiş.
Şarkılarını kendi besteleyip, yazdı. O huzur veren sesiyle sadece İngilizce
değil, Berberi dilinde de şarkılar söyledi. 2010 yılında Handmade isimli
albümünü, 2015de de homeland isimli albümünü çıkardı. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/uwk9KEPcovU" width="320" youtube-src-id="uwk9KEPcovU"></iframe></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p></p><p class="MsoNormal"><b><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Bonus:
Güler Özince<o:p></o:p></span></b></p><p class="MsoNormal"><b></b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhV4qkQpBHVUIabyfDwOlkQRZD6X8534SF13A36Od9p-2zNFVYPGqWjgMBiyezSIqOf2UreWMJCJl1AjsrpvUNb2EUdUCJfnvG5yZ8VDtGgxUqMqDeOqe1tuYaT48QPEaMWHrwHkwOLQRw/s407/Resim6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="262" data-original-width="407" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhV4qkQpBHVUIabyfDwOlkQRZD6X8534SF13A36Od9p-2zNFVYPGqWjgMBiyezSIqOf2UreWMJCJl1AjsrpvUNb2EUdUCJfnvG5yZ8VDtGgxUqMqDeOqe1tuYaT48QPEaMWHrwHkwOLQRw/s320/Resim6.jpg" width="320" /></a></b></div><p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Hep
ecnebi olmaz. Biraz da yerli ve milli değerlerimizden bahsetmek lazım. Başka
bir güzel sesin sahibi de Güler Özince… Kendisi 7 yaşında ilk kez sahneye
çıkmış ve 13 yaşında ilk beste denemesini yapmış. Anlayacağınız yetenek
doğuştan geliyor. Bu kadıncağıza da ünlü olmasın diye ellerinden geleni
yaptılar. Yok bize kalsın, yok bilmem ne dizisinden gelenler hiç gelmesin, yok
kendimize saklayalım. Ben sinir sahibi oldum bunlardan ve soruyorum: neden yahu
neden? Neden size kalsın kadın? O kadar uğraşmış, emek vermiş, albüm yapmış
size kalması için mi? Duyulsun işte dünya çapında. Vallahi ben yazdım. Oh iyi
de yaptım. Bu kadar muhteşem bir sesi herkes duysun istiyorum. Emek veren de
karşılığını alsın.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;">Bir
Merkür retrosuuu<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/46WNBhcEZbo" width="320" youtube-src-id="46WNBhcEZbo"></iframe></div><br /><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;"><br /></span></b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><p class="MsoNormal"><br /><span style="font-family: "Bookman Old Style",serif;"><br /></span></p><p class="MsoNormal"><br /></p></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-35959208600174972812021-01-14T04:55:00.002-08:002021-01-14T04:55:16.285-08:00Kelime oyunu 6- Serçelerin şarkısı<p> Merhaba bu hafta <span style="background-color: #fcff01;">Kelepçe-bisküvi-serçe-ıslık-mucize </span><span style="background-color: white;">kelimeleriyle öykü yazıyoruz. Keyifli okumalar</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAoi2uKZwxT95EaJwb1ABcAhzvVd5TIxWYHOWaS32wzbPg6eyIoMC0kURcde89SukofUnE-L7x5cqDaau4HgB3bU8otHWPhmVbuSYnEWhAkufFDgrECMyS6X8Uc3oAH-FZo1OLNNjZK8w/s720/ser%25C3%25A7e-sohbeti-%25C5%259Fiir-meralmeri-bird-720x400.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="720" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAoi2uKZwxT95EaJwb1ABcAhzvVd5TIxWYHOWaS32wzbPg6eyIoMC0kURcde89SukofUnE-L7x5cqDaau4HgB3bU8otHWPhmVbuSYnEWhAkufFDgrECMyS6X8Uc3oAH-FZo1OLNNjZK8w/s320/ser%25C3%25A7e-sohbeti-%25C5%259Fiir-meralmeri-bird-720x400.jpg" width="320" /></a></div><br /><span style="background-color: white;"><br /></span><p></p><p>Etrafım resmen teyzeler tarafından işgal edilmişti. Çevremi kuşatmışlar, bana görünmez <u>kelepçeler</u> vurmuşlardı. Hiçbir yere gidemiyordum. Soru bombardımanından kurtulmam mümkün değildi. Bu "gün" denen illeti annem neden bizim evde yapıyordu ki? Önceden haberim olsa evden kaçardım ama unutmuştum işte. Mor yelekli, dirseğine kadar altın bileziklerle kaplı teyzelerden biri bana döndü yine,</p><p>"Sen şimdi piyanocu olacaksın ve otuzuna kadar evlenmeyeceksin. Öyle mi diyorsun?"</p><p>Piyano çalmak istememi "piyanocu olmak" olarak yorumlaması da ilginçti tabi... </p><p>"Evet" dedim adını bile bilmediğim kadına, "piyano çalacağım ve otuzuma kadar da evlenmeyeceğim."</p><p>Ağzıma bir <u>bisküvi</u> daha atıp, çayı kafama diktim. Etrafımda bir uğultu yükseldi.</p><p>"Otuz diyor ayol" dedi kadınlardan biri hayretle, "evde kalacak bu!"</p><p><span>Annem o sırada ikinci posta kurabiyeleri getirip, misafirlere dağıtırken; ben bir an önce gitmelerini diliyordum içimden. Zira evde kalmak diye bir şey olmadığını bu kadınlara anlatamazdım.</span></p><p><span>"Evde piyano çalar, durur artık" diye takma dişlerini göstere göstere güldü içlerinden biri. Diğerleri de çok komik bir şey söylemiş gibi katıldılar. İçlerinden en dedikoducusu(ismini biliyordum, Huriye) lafa atıldı,</span></p><p><span>"Kız seni kim alır otuz yaşında?"</span></p><p>Sinirim iyice tepeme fırladı. Sakinleşmek için pencereyi açtığımda içeri <u>serçe</u> sesleri doldu. </p><p>"Kimse beni alamaz zaten" dedim öfkeyle, "ben mal değilim."</p><p>"Ne diyor ayol bu?" diye sesler yükseldi.</p><p>Kime ne anlatıyordum ki? Bu kadınlar, kadının bir mal olmadığını, tıpkı erkek gibi bir insan olduğunu, alınıp satılamayacağını nereden bilecekti? Yıllarca kendileri kendilerine bir mal gözüyle bakmıştı. "Kocam beni aldı" diye düşünen kadından ne hayır gelirdi ki? "Kadın cinayetleri sizi gibiler yüzünden işleniyor" demek istedim onlara. Kadını bir mal olarak gören bu zihniyet, kadın cinayetlerinin baş sorumlusudur çünkü. Çünkü öldüren erkek de kadını bir malı olarak görür ve malı ondan alındığında öfke duyar. Oysa kadını özgür bir birey olarak görebilseydi, zaten kendinde öldürme hakkını da görmezdi. </p><p>"Ay Fatma" dedi mor yelekli kadın anneme, "senin ne günahın vardı kız?"</p><p>Annem bir cevap vermedi ama ben öfkeden kıpkırmızı olmuştum. Dayanamadım,</p><p>"Asıl senin ne günahın vardı da bu kadar akılsız oldun?"</p><p>Bir anda herkesin sesi kesildi. Sonra yine uğultular yükselmeye başladı. Ne terbiyesiz, saygısız olduğumu anlatmaya başladı herkes. Varsın anlatsınlardı... Umurumda bile değildi. Bu kadar cahil insanlara bir şey anlatacak halde değildim. Konuşmalar devam ederken bir <u>mucize</u> oldu ve kapı çaldı. Hemen kapıyı açmaya koştum. Gelen babamdı. Ayakkabıları görünce bir ıslık çaldı. </p><p>"Evde kaç kişi var böyle?"</p><p>"Sorma" dedim gözlerimi devirerek ve olayı kısaca anlattım. Babam kaşlarını çattı ve içeri girdi. </p><p>"Merhaba Hanımlar" dedi babam. Sesinde tuhaf bir tını vardı. Kadınlar babamı görünce hemen toparlandılar. </p><p>"Bilginiz olsun diye söylüyorum" diye lafa başladı, "ben kızımın konservatuara gitmesinde destekliyorum. Ayrıca ona piyanocu olmak denmez piyano çalmak denir. Yine bilginiz olsun, kadınlar mal değil, candır. Özgür varlıklardır. Alınıp, satılmazlar. O nedenle bir adam bir kadını almaz, evlenir onunla. Hayatını birleştirir. Bu birleştirme onu temizlikçisi olarak görmesi demek değildir. Bir hayat paylaşmaktır. Gerektiğinde erkeğinde karısına yardım etmesidir..."</p><p>Kulaklarıma inanamıyordum! Babam konservatuara gitmemi destekliyordu! Ve kadınların hepsine ağzının payını vermişti. Gözlerimi üzerlerinde gezdirdim. Çıt çıkmıyordu kimseden. Babam içeri geçerken serçeler daha bir neşeyle şarkı söylüyordu şimdi.</p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p>Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-77715722445966037392021-01-05T08:29:00.006-08:002021-01-07T21:55:34.819-08:00Kelime oyunu 5<p> Bloggerların oynadığı kelimelerden öykü kurma benim de ilgimi çekti. Bu haftanın kelimeleri: kedi, keman,ağaç,film ve hasret idi. İyi okumalar :)</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxdZ1RHcfu5oU1fpIo01WQn1XAfB6SXf5UQZqsLxnhsEjpmRktMgilhzTMAZSo0OG1E_ANzZ4orFGguWxZyrVCzvRipjYlfH-Cf6NZKAP_aYcCQUIuVel2Y1OzJQcCSTtFN6qsUp88GME/s600/depositphotos_41181589-stock-photo-beautiful-young-woman-with-monochrome.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="365" data-original-width="600" height="280" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxdZ1RHcfu5oU1fpIo01WQn1XAfB6SXf5UQZqsLxnhsEjpmRktMgilhzTMAZSo0OG1E_ANzZ4orFGguWxZyrVCzvRipjYlfH-Cf6NZKAP_aYcCQUIuVel2Y1OzJQcCSTtFN6qsUp88GME/w460-h280/depositphotos_41181589-stock-photo-beautiful-young-woman-with-monochrome.jpg" width="460" /></a></div><br /><p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style","serif";">O günü
hatırlıyordu da, nasıl da elleri titriyordu. Hayatının değiştiren rakamlara bir
kez daha bakmıştı gözlerini ovuşturarak. Evet, işte olmuştu. “Kızım Selin!”
dedi kendi kendine, “zenginsin!” Piyango ona çıkmıştı. O günden itibaren
hayatının değiştiğini bilmem söylemeye gerek var mı sevgili okur? Otuz bir
yaşında hayatının patronu oldu. Hala gençti ve yapmak istediği çok şey vardı.
Nasıl da hasretti özgür olmaya! İlk iş o aptal işinden istifa etti. Her gün
lanet ede ede sevmediği bir işi yapıyordu. Çünkü onun ruhuna uyabilecek bir iş
yoktu. Onun ruhu bir ipek gibi yumuşaktı, dünya ise bir kaplumbağanın kabuğu
kadar sert, en büyük dalgalar kadar hırçın, en derin okyanuslar kadar
korkunçtu. Keman çalarak para kazanmak istedi hayatı boyunca ama olmadı. En başta
ailesi karşı çıkmış, “bir mesleğin olsun” diye onu Halit amcasının yanında
muhasebeye sokmuşlardı. Güldü Selin. Ona muhtaç gibi düşündüğü Halit amcasının
yüzü nasıl da maymuna dönmüştü Selin istifa ederken… Şimdi hepsi akraba
olduğunu hatırlayan, sonradan türeyenlere de zırnık koklatmayacaktı. Kim yardım
etmişti ona bunca yıl? Hiçbiri destek olmamıştı konservatuara gitmek istediği
zaman. Oysa onun hassas ruhu nasıl acı çekiyordu soğuk patron bakışlarının
altında, o rakamların arasında, o rutubetli binalarda… Kimse duymamıştı sesini.
O yine de bir ağaç gibi dimdik durmuştu. Ama şimdi… Şimdi hayatı bir film
gibiydi. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style","serif";">Sabah
yine geç uyandı. Güzelce gerindi beyaz çarşafların arasında. Kedisi Bilge de
yanında uyuyordu. Yavaşça başını okşadı ve öptü Bilge’yi. Şu dünyadaki tek
dostuydu. Zaten hayvanları her zaman insanlardan çok sevmişti. İnsan sevmiyordu
ki Selin. Bir insanın karşılıksız iyilik yapabileceğine inanmıyordu. Yaptığı da
kendi egosunu tatmin etmek, “bak ne iyiyim ben” demek içindi. Göz ucuyla saate
baktığında on bir olduğunu gördü. Gülümsedi. İstediği saatte uyanabiliyordu
artık. Robot gibi her sabah altı kırk beşte kalkması gerekmiyordu. Kendine
güzel bir kahvaltı hazırladı. Miyavlayan Bilge’ye de jambondan bir parça verdi.
Sonra keyif kahvesini yaptı ve başladı okumaya. Canı ne kadar istiyorsa
okuyabiliyor, kemanını çalabiliyor, tiyatroya gidebiliyor, zamanını istediği
gibi harcayabiliyordu. Artık zamanının gerçek sahibiydi. Akşam şarap eşliğinde
bir film izleyip uyudu. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: "Bookman Old Style","serif";">Gözlerini
açtı. O uğursuz ses başında çalıyor, saat altı kırk beşi gösteriyordu. İçini
bir korku kapladı. Komodine elini attı. Her zaman orada duran bileti yoktu!
Yutkundu. Kendine gelmeye çalıştı. Ama korku tüm bedenini sarmıştı. Yoksa
hiçbiri gerçek değil miydi? Tabi ya! Rüya görmüştü. Çok güzel bir rüya.
Yıkılmış bir şekilde yataktan kalktı. Üstünü giyindi. İş, tıkış tıkış otobüs
onu bekliyordu. Halit amcası onu görünce sarı dişleriyle, pis pis sırıtacaktı yine. Otobüste bilmediği, ter kokulu adamların yanında duracaktı. Yine bir şeyler alabilmek için ay sonunu bekleyecek, onun da çoğu faturalara gidecekti. Aptal yerine konmuş gibi sinirlendi. Gözlerinden akan yaşları silerken, bir köşede boynu bükük duran
kemanına baktı. Eh, rüyasında koyduğu yerde duruyordu! Salona gitti. Şarap
bardağı dün geceki haliyle masadaydı. İçtiği sigaranın külleri bile küllükteydi. Rüya mıydı her şey gerçek mi? Kafası allak bullak oldu. Az sonra Bilge içeri girdi. Ağzında bir kağıt parçası vardı. Üzerinde sayılar… Saat altıyı kırk beş geçiyordu.<o:p></o:p></span></p>Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-37001635755050512022021-01-01T02:18:00.006-08:002021-01-07T21:56:37.157-08:00Kişisel gelişimden siz de bıkmadınız mı?<p></p><p class="MsoNormal">Eminim “Secret” kitabından başlayarak yüzlerce kişisel
gelişim kitabı görmüşsünüzdür ve okumuşsunuzdur. Hepsinde verilen mesajlar aynıdır,
“Mutlu ol, olumlama yap, pozitif ol, evrenden iste versin, en mutlu sen ol,
sürekli gül, sırıt, işte böyle…” Artık bunlardan siz de sıkılmadınız mı? Hem
okuyunca biraz psikopatça gelmiyor mu? Bu kitapların verdiği hep mutlu olmak
gerektiğidir. İşin kötü yanı da mutlu olamazsanız siz suçlusunuzdur, kitap
harikadır! Kitap her şeyi vermiştir ama mutlu olmayı yine siz
becerememişsinizdir. Oysa ki bu kitabı okuyunca hayatınızın değişmesi
gerekmektedir. Değişmediyse problemlisinizdir yani. Sakin olun sevgili okurlar.
Aşağıda sizde bir problem olmadığını, saçmalığın bu kitaplarda olduğunu
açıklayacağım.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Öncelikle her daim mutlu olmak diye bir şeyin mümkün
olmadığını belirterek başlamak istiyorum yazıma. Yahu bu nasıl olabilir ki? Biz
dünyada yaşıyoruz, harikalar diyarında değil. Bir kere her akşam işten gelirken
apartmanımızda sizi o gözleriyle süzen, sonra üzerimize saldıran teyzeler bile
yeter insanı alt üst etmeye. “Kilo mu aldın sen? Daha biri yok mu? Ne zaman
evleniyorsun? Ben senin yaşındayken…” Tamam! Bitti işte. Moral falan kalmadı.
Kişisel gelişim kitaplarının buna bir çözümü var mı, soruyorum size. Süper
teyzeler için olumlama değil, “Allah’ım sen beni bunların gazabından koru” diye
dua işe yarar ancak.<o:p></o:p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg08yrxMw_3mx4BYIL4-Y5n8KLdgJGplrvX-i2rgxyZgYbwVEiKg-rhE3Svw85TbHNtRzkYN10RAgyCbAPqPiEudBLG7j1gG1ZqfkJBk5F0FFMqO66FcpSt2KaY3Y3WlX-wsCqU7eapFC8/s320/teyze.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="175" data-original-width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg08yrxMw_3mx4BYIL4-Y5n8KLdgJGplrvX-i2rgxyZgYbwVEiKg-rhE3Svw85TbHNtRzkYN10RAgyCbAPqPiEudBLG7j1gG1ZqfkJBk5F0FFMqO66FcpSt2KaY3Y3WlX-wsCqU7eapFC8/s0/teyze.jpg" /></a></div> geliyor gelmekte olan<br /><p class="MsoNormal">Kişisel gelişim kitapları insana yön veremiyor maalesef.
Çünkü her insan bambaşka. “Kendine güven, kendini sev, on adımda mutlu olma…”
Artık bu cümleleri görmekten fenalık geldi hepimize. Hem nereden bulmuş bu
arkadaş on adımda mutlu olmanın formülünü? Bunun herkes için geçerli olan bir
formülü olamaz ki. Belki de sadece şunu kabul etmek gerekiyordur; on adımda
mutlu olmak diye bir şey yok. Mutlu olmak sürdürülebilir bir şey değil ve
sürekli mutlu olmak zorunda da değiliz. Durun. Hemen yazıyı okumayı bırakmayın.
Kötü bir şey söylemiyorum. Yüzünüz de aşağıdaki hale sokmayın lütfen. Bu ifade
kimseye yakışmıyor.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGTesIlISg5h36Iy7SFKQnzfjkuJUoNWwDNuwLGBEZGOBktPeQEBMt-VT1zoeobe9aKdyOe8WeuoQstyN5u3BMXL1165jHh4jT_Zbh9mpVvsceDS-MSoc6RUJPYeep4b_d1n7rCYd1-nA/s320/tcxdcpn.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="266" data-original-width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGTesIlISg5h36Iy7SFKQnzfjkuJUoNWwDNuwLGBEZGOBktPeQEBMt-VT1zoeobe9aKdyOe8WeuoQstyN5u3BMXL1165jHh4jT_Zbh9mpVvsceDS-MSoc6RUJPYeep4b_d1n7rCYd1-nA/s0/tcxdcpn.png" /></a></div><p class="MsoNormal">Evet, her daim mutlu olmalıyız mesajı verilmesi yanlış ama
bu bir felaket haberi değil. Gerçekleri görmek daha doğru; üzüleceğiz de
güleceğiz de. Hayır, kaderci teyzelere bağlamıyorum. Her şeyin hayırlısı da
demeyeceğim. Demek istediğim, üzüntüler ve sıkıntılar olacak. Önemli olan
bunlara verdiğimiz tepki ve başa çıkma şeklimizdir. Olumlamalar yaparak sürekli
iyi şeyler bizi bulacak, hiç üzülmeyeceğiz lafları kandırmacadır diye
düşünüyorum. Var mı öyle biri? Hiç gördünüz mü?</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Herkesin kendi yolu vardır. Buna ister kişisel gelişim
diyelim, ister başka bir şey. İnsanların durumlara verdiği tepkiler farklıdır.
Kimi daha olgun karşılar, kimi çocuk gibi; kimi daha olumludur, kimi karamsar; kimi
bir şeye çok üzülüp kendini paralarken diğeri daha az tepki verir. Önemli olan
can sıkıcı olaylar da yaşayacağımızı, hayatta bunların da olduğunu kabul edip,
büyüyebilmek. Sürekli neşeli, mutlu olacağız fikri bir kandırmaca diye
düşünüyorum. Buna inanırsak bu defa da niye üzüldüğümüze üzülüyoruz. “Hayır,
üzülmemem gerekiyordu! Ben kişisel gelişmemişim. Allah kahretsin."<o:p></o:p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmdREIZJT46z9xZaeA-5WgnX5nkR-6862ZEd9yte52Tp72_icbvpKs3bFLzQUIjVYmNttxK-D9N7TYE60QUDfnJGB5GMlOahPbC04Zro-2xa-NMsECq9pJ2rdSy1VpoaIxMViROECLTt0/s250/11765.arrogant.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="250" data-original-width="167" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmdREIZJT46z9xZaeA-5WgnX5nkR-6862ZEd9yte52Tp72_icbvpKs3bFLzQUIjVYmNttxK-D9N7TYE60QUDfnJGB5GMlOahPbC04Zro-2xa-NMsECq9pJ2rdSy1VpoaIxMViROECLTt0/s0/11765.arrogant.jpg" /></a></div><p class="MsoNormal"> Kişisel gelişemedin seni aptal</p><p class="MsoNormal">İyi hissetmek; biraz büyümek, birey olmak ilgili bir konu.
Öyle sanıyorum ki bizim toplumumuz genellikle yaşlı çocuklardan oluşuyor. Bunu
nedeni de otuz yaşında eşek kadar adamın bile ağzına annesinin bir şey tıkmaya
çalışması ve bunun gibi onlarca örnek. Çocuklarımıza küçüklükten itibaren birey
olma fırsatını vermiyoruz ki. Hep tepelerindeyiz. Onların yerine, onun işini
biz yapıyoruz. E nasıl büyüyüp, adam olacak bu çocuk? Nasıl bir birey olacak?
Böyle olunca da kendi duygularımızı yönetmeyi de öğrenemiyoruz haliyle.
"Dur annecim ben senin yerine üzülürüm" diyor çünkü annemiz. Kendi
duygularımızla başa çıkamayınca da veriyoruz kendimizi kişisel gelişim
kitaplarına. Onlar da, "Mutlu ol. Daha olamadın mı?" diye bizi
suçluyor. Eh çünkü her gün "Harikayım, harikayım" diye iki yüz kere
söyleyince harika olmuyorsun. Doğal olarak da bir sonuca ulaşamıyoruz ve bu
defa daha da mutsuz oluyoruz. "Herkesin hayatını değiştiren kitap benim
değiştirmedi işte. Ben ne bahtsızım" diye üzülüyoruz. Bir kitap okuyup
hayatı değişen var mı sahiden?</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Özetle; her zaman mutlu olamayız. Bazen neşeli, bazen
kederli oluruz ki bu çok normaldir. Bu nedenle, üzülelim ama üzüldüğümüz için
üzülmeyelim. Gülelim, ağlayalım bütün duyguları yaşamayı öğrenelim. Bunları
atlatıp, hayatımıza devam edebilme becerisini kazanalım. Duygularımızı
yönetmeyi başarabilelim. Bunu yaparsak hayat çok daha yaşanabilir olacak.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">P.s: Bu yazıdan sonra kişisel gelişim yazarları evimi bastı.
Bir yazı yazdım, hayatım değişti. Şu an bir evim yok.<o:p></o:p></p><br /><p></p>Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-15056845106192551202020-12-28T04:50:00.001-08:002020-12-28T04:50:13.227-08:00Mars'a mektup<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhphW3rJF5j-qIoH-4i7Rm7GP9Hmnzi5rJrp3Q5g-sAasf92EIggOxLfFxn-4e8OnzlZyKC0ryRZph9iUV2Ojw6eRWg0SJvjzUEsVwLkGiRYspcLzcDWuDJRdkXR-B8yDgc8Z-_mmoKy78/s750/5cd1180cc03c0e2e30c22e62.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="422" data-original-width="750" height="279" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhphW3rJF5j-qIoH-4i7Rm7GP9Hmnzi5rJrp3Q5g-sAasf92EIggOxLfFxn-4e8OnzlZyKC0ryRZph9iUV2Ojw6eRWg0SJvjzUEsVwLkGiRYspcLzcDWuDJRdkXR-B8yDgc8Z-_mmoKy78/w459-h279/5cd1180cc03c0e2e30c22e62.jpg" width="459" /></a></div><br /><p></p><p>Değerli Mars,</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Sen artık Plüton’sun, biliyor musun? O kadar uzak.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Bana hayal kurmayı öğrettiğini söylesem, bir şeyler değişir
mi? Sanmıyorum. Fakat bana hayal kurmayı öğrettin. Bana, akşamları sevmeyi
öğrettin. Çünkü birkaç saat sonra yorganın altına girip, hiçbir zaman
gerçekleşmeyecek sahneleri düşleyecektim. Bir kitapçıda karşılaşacaktık ve bana
“kahve sözün vardı” diyecektim gülümseyerek. Ve, biraz yürüyüş yapacaktık,
düşünmekten yorulduğumuz şeyleri düşürerek caddelere, sokaklara.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Veya, bir sinema salonunda.. O gün sen, yalnız film izlemeyi
seçmiş olacaktın. Tesadüfe bak! Ben de öyle.. Ve tesadüfe bak ki, tam yanında
oturacaktım. Filmin sonunda kayan yazıları izlemek.. Ah, işte herkes gidecekti
ve biz kalacaktık. Ve diyecektim ki “bana kahve sözün vardı”.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Ve.. Ve.. “Bana kahve sözün vardı”.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Ben kahve sevmem ki. Sen seviyorsun diye “bana kahve sözün
vardı”. Biliyor musun.. Neyse. Kahveden daha önemli şeyler de vardı benim için,
müzik gibi. Sen birtakım şarkıları sevmiştin benim için. Ben de kahveyi
sevebilirdim0 Çok severdim. Ben de kahveyi sevebilirdim Plüton.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Şimdi yine kahveden daha önemli şeyler var. Ortada bir söz
var hiç verilmemiş. Hep akşamlarım güzel olacaktı hayallerle.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Oralarda ne tür şarkılar çalıyor artık? Uzaklarda?..
Güzeller mi? Biraz mırıldansana.. Ben duyarım, uzaklardan. Ben dinlerim,
konuşsana. Ben, hep dinledim. Onu, bunu ve en sonunda yalnızlıktan kendimi.
İşte her şey bu aşamadan sonra oldu ve artık bir kez daha mutsuzum.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Sen artık Plüton’sun, Mars. Ve, bilirim, oralar soğuk. Senin
içindeyse, gizli bir yaz sevgisi var, biliyorum. Benim için de durum böyle. Ne
kadar kaldı yazlara? Yazları sevmeyi de, yazılarını da özledim.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Çok konuştum, değil mi? Anlatsana,<o:p></o:p></p><p class="MsoNormal">Sonbahar keyfisi'nin kaleminden...</p>Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-57256974668078129882020-12-24T22:42:00.003-08:002020-12-24T22:42:30.114-08:00KAVANOZDAKİ BİR BEYİN OLABİLİR MİSİNİZ?<p> Evet, doğru duydunuz. Siz resmen kavanozda, etrafına
kablolar bağlanmış, gördüklerini gerçek sanan bir beyin olabilirsiniz ve ben
sizin beyninizin içindeki görüntüden ibaret bir hayal olabilirim. Yani kendini
insan sanan bir beyin olabileceğinizi söylüyorum size. Nasıl mı? Anlattıklarımdan
sonra bu ihtimal üzerinde siz de düşünmeye başlayacaksınız. Evet, karantina
günleri az geldi iyice kafayı yiyesiniz diye yazıyorum bunu.</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><b>Konuşulacak şeyler<o:p></o:p></b></p>
<p class="MsoNormal">Youtube’da konuşulacak şeyler kanalını hiç izlediniz mi?
İşte bu teori orada dile getiriliyor. Daha önce getiren de vardır muhakkak ama
ben orada duydum. Bu elit sohbeti sayın
Osman Börütecene ve Sinan Canan gerçekleştiriyor arkadaşlar. Hep goygoy olmaz.
Biraz da kültürlenin fakirler. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">İlk soruları bilimin dışında bir şey var mı oluyor. Osman
Börütecene bir düşünce adamı, Sinan Canan ise bir bilim insanı bu nedenle çok
keyifli, izlemeye değer bir sohbet oluyor. Bakın konu bilimselleştikçe benim
cümlelerim de nasıl ciddileşiyor. Neyse… Konumuza dönelim. Sinan Canan bilim
dışında kalan alanlar sorularımızı cevaplar mı bunu merak ediyor. Ve
başlıyorlar konuşmaya.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><b>Bilimin dışında bir
şey var mı? <o:p></o:p></b></p>
<span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;">Sinan Canan soruyu patlatınca, düşünür Osman
Börütecene anlatıyor. Osman Börütecene, başlangıçta bilimden başka bir şey yok
muydu diye affedersiniz biraz ters bir cevap veriyor çünkü başlangıçta bilim
yoktu. Bilim ortaya sonradan çıktı. Başlangıçta felsefe vardı. Doğru muyuz? Hay
ağzın bal yesin Osman Börütecene. Felsefe de ontoloji ve epistemoloji olarak
ikiye ayrılıyordu. Ontoloji, insanın duyular vasıtasıyla etrafta algıladığı
varlığı anlatırken epistemoloji de bunu anlayış biçimimizi anlatıyordu. Bugünkü
bilim de bunun üzerine inşa oluyor: tespit ettiklerimizin doğruluğundan nasıl
emin olabiliriz. Buraya kadar iyi miyiz?
Fazla yükleme yapmadık inşallah</span><div><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></div><div><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><p class="MsoNormal" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><br /></p></div><div><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmFyFgb6pjm0Pm8Qv6s7apLZWRAiyHPeJu1km4J8alhr8XJTq2XjqMjC4Q4PLWp8duPEU6K9s_n7TppExtEb8MmEYCis0gsvrib0HH15u1uO6A4GZffc34wTAp34iUGp95MfnZ7zOYSFI/" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" data-original-height="216" data-original-width="384" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmFyFgb6pjm0Pm8Qv6s7apLZWRAiyHPeJu1km4J8alhr8XJTq2XjqMjC4Q4PLWp8duPEU6K9s_n7TppExtEb8MmEYCis0gsvrib0HH15u1uO6A4GZffc34wTAp34iUGp95MfnZ7zOYSFI/" width="320" /></a></div> <i> ne okudum ben az önce</i><br /><p class="MsoNormal">Yani dışarıda gördüklerimizin gerçek olup olmadığı… İşte
zurnanın zırt dediği yer burası. Etrafa bakıyoruz, bir şeyleri araştırmak
istiyoruz ve bu araştırmada ölçüm yapıyoruz. Bu sırada bizim bir yetersizliğimiz
var ve bunu fark ediyoruz. Teknolojiyi geliştiriyoruz ve daha iyi ölçümler
yapıyoruz amaa bunlar olurken zannediyoruz ki teknoloji geliştirince o
yetersizlikten kurtuluyoruz. İnsanız işte… Böyle saf olabiliyoruz. Eee o
teknolojiyi de yetersiz ben geliştirdim ama. Kapiş? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yani duyu organlarımla algıladığım şeyi araştırıyorum ya e ya ben duyu
organlarımla her şeyi algılamıyorsam ya da duyu organlarım beni yanıltıyor ve
yanlış algılıyorsam etrafı? </b>Yani o eksiklik, ben bu teknolojiyi
geliştirirken de benimle beraber. Ben duyu organlarımla tespit edebildiğim
kadarını çözmeye çalışırken, tespit edemediklerim ne olacak? <o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p><p class="MsoNormal"><b>Yılanlar<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal"><b></b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgB6DHiyWqfBAMneYHSzJWK6ETzju3AAllGiAvt_4K1iS-qQOtelglMM75QFuLzn0SK7roW0byTey-kznxMEg2qtbHoUytcjkqsjSGeZfFfJOWPuslZ7JehoQimLxROk7oPC-YY-ditOrk/" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" data-original-height="241" data-original-width="364" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgB6DHiyWqfBAMneYHSzJWK6ETzju3AAllGiAvt_4K1iS-qQOtelglMM75QFuLzn0SK7roW0byTey-kznxMEg2qtbHoUytcjkqsjSGeZfFfJOWPuslZ7JehoQimLxROk7oPC-YY-ditOrk/" width="320" /></a></b></div><b><br /></b><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"> <i> Aha bu bizim Esra işe</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: 11pt; text-align: left;">Hayır, hayır sizin o iş yerindeki dedikodu yapan yılan
Esra’dan bahsetmiyorum. O başka bir dersin konusu… Buradaki yılan bildiğimiz
yılan. Bilimi insanların değil de yılanların yaptığını düşünelim.</span><span style="font-size: 11pt; text-align: left;"> </span><span style="font-size: 11pt; text-align: left;">Yılanlar görmüyor ve çevreyi ısı dalgalarıyla
algılıyorlar. Eğer bilimi onlar yapıyor olsaydı onların geliştirecekleri
aletler ısı farklarıyla ilgili olacaktı. Çünkü onların sınırları ısı dalgaları.
Biz daha büyük bir teleskop yaptığımızda daha büyüğü gördüğümüzü düşünüyoruz
ama aslında olanın daha büyüğünü görüyoruz. </span><b style="font-size: 11pt; text-align: left;">Yani duyu organlarımızla algılamadığımız kısmı yine görmüyoruz.</b><span style="font-size: 11pt; text-align: left;"> Oradaki
sınırın ötesine geçemiyoruz. Bizim algıladığımızın gerçeklik olduğunu nereden
biliyoruz? Yılanlar da belli bir ısının altını algılayamadığı için oranın
olmadığını zannediyor örneğin. Anlatabildim mi acaba?</span></div><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kavanozdaki Beyin<o:p></o:p></b></p><p class="MsoNormal"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><br /></b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJr4QFaM6LiRexlfzMKK3YlTg6lwYGzNH4X9N7PTqFkMZGOyJDuQQXzUP_q-YY9F_QSbVedXSeS7m93LNiX5CC5FKqpJiRJQa_2wCnbjLSClWevcTlG3ySBax-t-hmIaWtGWFN5tv5vSc/" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" data-original-height="222" data-original-width="395" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJr4QFaM6LiRexlfzMKK3YlTg6lwYGzNH4X9N7PTqFkMZGOyJDuQQXzUP_q-YY9F_QSbVedXSeS7m93LNiX5CC5FKqpJiRJQa_2wCnbjLSClWevcTlG3ySBax-t-hmIaWtGWFN5tv5vSc/" width="320" /></a></div><br /><br /></span></div><div><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"> <i> İçindeki ayva reçeli ama idare edin. Görsel bulamadım</i></span></div><div><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><p class="MsoNormal">Eee amma konuştun nerede kavanozdaki beyin? Durun geliyorum.
Önce bunları anlatmam gerekiyordu. Şimdi arkadaşlar bahsettiğimiz gibi çevreyi
duyu organlarıyla algılıyoruz ve aslında beynimizin içindeki şeyi görüyoruz.
Neden? Çünkü bir şeye bakıyoruz ve ondan gelen sinyal beyne gidiyor ve beyinde
bir şekil oluşuyor, bunu değerlendiriyor. Bu ne demek? Beynimizin içindekini
görüyoruz demek. Bunun yanında duyduklarımızda aynı şekilde. Yani ses
kulağımıza çarpıp elektriğe çevriliyor ve beyne gidiyor, beyin bunu ses olarak
yorumluyor. Beyin sadece elektrik sinyallerinden anlayabilen bir bilgisayar
gibi.</p><p class="MsoNormal">Gelelim ilginç kısma, biz bir insanın beynini kafatasından
çıkarsak; kavanozda gerekli ortamı
sağlayıp yaşatsak ve bir bilgisayar tarafından elektrik sinyalleri göndersek bu
beyin pekala kendini deneyimler yaşayan bir insan zannedebilir. Görme, işitme,
tatma, duyma, koklama gibi duyularından sürekli veri aldığı zannıyla bir dış
gerçeklik var zannedebilir. Hatta siz de şu an kavanozdaki bir beyin
olabilirsiniz ve size gelen elektrik sinyallerini gerçek zannederek bu yazıyı
okuduğunuzu düşünebilirsiniz. Nasıl? Tam kafayı yemelik, değil mi?<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt;">Evet, sevgili okurlar… Biz yazdık, siz okudunuz. Şimdi
karantina günlerinde işime geri dönebilecek miyim, ne olacağız, kira nasıl
ödenecek gibi soruların yanında nur topu gibi bir düşünce daha oluştu. Hayrını
görün. Hem belki siz gerçek değilsinizdir, kiranız da gerçek değildir! Ama siz
yine de kiracıya böyle söylemeyin</span><span style="font-size: 11pt;"> </span></p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p></span></div><div><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></div><div><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></div><div><span face=""Calibri",sans-serif" style="font-size: 11pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></div>Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-1632751460213541082020-12-21T06:53:00.004-08:002020-12-21T06:57:09.548-08:00GÖRÜNMEYEN TEHLİKE: KEDİLİ KADIN OLABİLİR MİSİNİZ?<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0a-Kg6yXMSwNHGMu53ESu74ANSockzBMGAqXfCnvflmQYJfUNn9YewJ1CSHyEWLKcbjaQRSybh2MCpVSz-QMVmlvWoG9LfjtnuJQVlhVZ6ivq4ayVaTGH0rIEVPXYYr-KFHQpxbPFPvQ/s500/s-aa24be413e0cd5a0de9ebc0e8da2b6c139e92a6a.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="339" data-original-width="500" height="355" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0a-Kg6yXMSwNHGMu53ESu74ANSockzBMGAqXfCnvflmQYJfUNn9YewJ1CSHyEWLKcbjaQRSybh2MCpVSz-QMVmlvWoG9LfjtnuJQVlhVZ6ivq4ayVaTGH0rIEVPXYYr-KFHQpxbPFPvQ/w528-h355/s-aa24be413e0cd5a0de9ebc0e8da2b6c139e92a6a.jpg" width="528" /></a></div><p></p><p>Siz de mi kedileri çok seviyorsunuz? Onları görünce, ağzınızla burnunuz yer mi değiştiriyor? Bir kedi sesi duyunca insanlıktan mı çıkıyorsunuz? Eğer bu sorulara cevabınız evet ise kedili kadın olma ihtimaliniz maalesef çok yüksek .Ve aşağıdaki maddelere uyuyorsanız; üzgünüm ama siz bir kedili kadınsınız!</p><p><b>1)Sürekli kedilerden bahsediyorsanız</b></p><p>Diyelim ki bir arkadaş ortamındasınız ve arkadaşlarınız alışverişten, makyajdan, haberlerden, çok lüzumu varmış gibi youtuberların yaptıklarından bahsediyor. Birbirlerine capsler gösterip, gülüyorlar. Sizin ise tüm bahsetmek istediğiniz kediler... Açıp bir kedi videosu gösteriyorsunuz. Arkadaşlarınız gözlerini deviriyor ama size göre çok komik işte. Ya da açıp normal bir kedi videosunu ağzınız kulaklarınızda izliyorsunuz. İnsanlar sıkılıyor. Çok matahmış gibi herkese de gösteriyorsunuz. Bütün gün, sevgilinize de dahil olmak üzere herkese kedilerden bahsediyorsunuz. Tanıdık geldi mi?</p><p><br /></p><p><b>2)Kediler, bebeklerden daha sevimli geliyorsa</b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgod8luJjgYMaS-HcHfzIXSmU5Jxs_N7D-v9ETI4jMM2rI2i72OFiXxf-wjRXboeVBVV40brdvdqxVnqXRFVHW9oWZ8twS00iF_S5TODbQKhG255pL2I2QXxi7U9wb-iU2Qs9eBcnfrHyQ/s260/indir+%25281%2529.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="194" data-original-width="260" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgod8luJjgYMaS-HcHfzIXSmU5Jxs_N7D-v9ETI4jMM2rI2i72OFiXxf-wjRXboeVBVV40brdvdqxVnqXRFVHW9oWZ8twS00iF_S5TODbQKhG255pL2I2QXxi7U9wb-iU2Qs9eBcnfrHyQ/s0/indir+%25281%2529.jpg" /></a></div><br /><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p>Millet size çoluğunu çocuğunu gösteriyor ve sizin için bir şey ifade etmiyor mu? "Peh, insanın küçüğü işte" mi diyorsunuz? Siz onlara kedileri mi göstermek istiyorsunuz? Ya da belki de çocuk bile yapmayacaksınız, kedi yeter diye düşünüyorsunuz. Dın dın! Siz kedileri çocuklardan daha sevimli buluyor ve çocuk yerine kedi tercih ediyorsunuz. </p><p><b>3)Her gördüğünüz kedinin peşinden koşuyorsanız</b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6L9-5Zb0k98qz6AARWoWqmyGChw9RUnfaBEBQllQn5zmSa8N76qctyO1BtApI_NzofbnmIODe5nK64nP_4asop-4O638vNJbesHzWLPBLgswlRHoE8bq8zRje4XvUPzBkZSVZe1NlpYo/s739/parkta-cilginca-kosan-ordek_7793435-0252_1200x630.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="469" data-original-width="739" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6L9-5Zb0k98qz6AARWoWqmyGChw9RUnfaBEBQllQn5zmSa8N76qctyO1BtApI_NzofbnmIODe5nK64nP_4asop-4O638vNJbesHzWLPBLgswlRHoE8bq8zRje4XvUPzBkZSVZe1NlpYo/s320/parkta-cilginca-kosan-ordek_7793435-0252_1200x630.jpg" width="320" /></a></div><br /><p><br /></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p><br /></p><p><br /></p><p>Evet, tam olarak bu ördek gibi görünüyorsunuz...</p><p>Örneğin bir yerde arkadaşlarınızla oturuyorsunuz ya da biriyle sokakta yürüyorsunuz. Ama sizinle konuşmak ne mümkün! Yine bir yerlerde bir kedi görmüşüsünüzdür ve ona doğru koşmaktasınızdır. Yanınızdaki anlatıp, dursun. Kendi kendine konuşur o; ne de olsa. Arkadaşlarınız sinir krizi geçirip dursun. Boş verin. Kim takar arkadaşı...İşte eğer böyle her duyduğunuz "miyav" sesinin peşinden deli gibi gidiyorsanız; her gördüğünüz kediye atlıyorsanız; tebrikler! Kedili kadın olmaya bir adım daha yaklaştınız. </p><p><b>4)Evde on beş tane kediniz varsa</b></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFlAoyk4vV1M2cJh4QQ5sQyrduGwck88DqdC5hlPkABRgbrgxXRkJUspVxosJytjzvTEhyphenhyphenyDiAA_CkiTK1GHg7l_SaUQkU00_WxtqF3Ck_Lp8bLEq_AZn2OKzLe6jX2C4T5C40pLtN9oU/s500/s-91888b5ba266694a24dd44eec982201d1c21ca16.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="500" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFlAoyk4vV1M2cJh4QQ5sQyrduGwck88DqdC5hlPkABRgbrgxXRkJUspVxosJytjzvTEhyphenhyphenyDiAA_CkiTK1GHg7l_SaUQkU00_WxtqF3Ck_Lp8bLEq_AZn2OKzLe6jX2C4T5C40pLtN9oU/s320/s-91888b5ba266694a24dd44eec982201d1c21ca16.jpg" /></a></div><br /><b><br /></b><p></p><p><br /></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p><b><br /></b></p><p>Şurada kedisiz bir alan mı kalmış?</p><p>Evet, malumunuz bu, en büyük kriterlerden biridir. Sokakta gördüğünüz her kediyi evinize alıyor olabilirsiniz. Evde artık oturacak yer yoktur ve hayvanat bahçesine dönmüştür. Ya da dışardayken elinizde sürekli yemle dolanıp, bütün kedileri besliyorsunuzdur ve komşularınız sizden nefret ediyordur. Is that you?</p><p><b>5)Sosyal medyada sürekli kedi paylaşıyorsanız</b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKtIZVUG_AB4scKhntLDxoJmpmY6zjd1bPAwy3nU0OsFmHaQBdXIQCfdecvQlx4o8eYsWPUj49XHx1k9z2RUseHm8xCDeymrduVUcSv9qPR3nSAMFJaNijIJOMFbbE3UrsX95OqTL5QbY/s225/indir.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="225" data-original-width="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKtIZVUG_AB4scKhntLDxoJmpmY6zjd1bPAwy3nU0OsFmHaQBdXIQCfdecvQlx4o8eYsWPUj49XHx1k9z2RUseHm8xCDeymrduVUcSv9qPR3nSAMFJaNijIJOMFbbE3UrsX95OqTL5QbY/s0/indir.jpg" /></a></div><br /><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p>Profil fotoğrafınız da vesikalık kedi mi? </p><p>Sosyal medyada millet lüzumsuz bir şekilde ne yiyip içtiğini, kendini, ve nerelere gittiğini paylaşıyorken; siz kedi mi paylaşıyorsunuz? Gerçi onlardan daha iyi yapıyorsunuz ama siz de yedi yirmi dört kedi paylaşmayın canım. Arada faydalı bilgiler falan da gösterin insanlara. "Bu manyak da sabah akşam kedi paylaşıyor" demesinler. Milletin ağzı torba değil ki büzesin...</p><p><br /></p><p><b>6)Kediler sizden bıktıysa</b></p><div style="text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinZWCbt_1zcMkFdYfN-jOQa49U8eHbGrTOBv6QtH3IrCbawudP5ka486SRh22kRDrAs6JoQ5xt3Ec5yKTFZtXYtNYDVA0uv0qu39rluxTZoLS0nQ4UldTsd0ZDsDT6kmlg-Ju1qtChpuo/s736/bb2c6117706831361695e7139d37a3a4.jpg" style="clear: left; margin-bottom: 1em;"><img border="0" data-original-height="736" data-original-width="736" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinZWCbt_1zcMkFdYfN-jOQa49U8eHbGrTOBv6QtH3IrCbawudP5ka486SRh22kRDrAs6JoQ5xt3Ec5yKTFZtXYtNYDVA0uv0qu39rluxTZoLS0nQ4UldTsd0ZDsDT6kmlg-Ju1qtChpuo/s320/bb2c6117706831361695e7139d37a3a4.jpg" /></a></div>Belki böyle yaparsam beni tanımaz...<div><br /></div><div>Her gördüğünüz yerde hayvancağızları sıkıştırıyorsanız, öpüyorsanız; sizden bir ihtimal bunalmış olabilirler. Sizden kaçmanın yollarını arıyor olma ihtimalleri de yüksek. Bir de üstüne, karşısına alıp onlara dert anlatanlar var. Yok, siz o seviyede değilsinizdir canım! Sadece şunu belirtelim, kediler özgürlüklerine düşkün hayvanlardır. Öyle mıncıklanmaktan çok hoşlanmazlar. Oyuverirler bir gün gözünüzü vallahi.</div><div><br /></div><div>Skorunuz kaç çıktı? Altıda altı mı? Üzülmeyin. Yalnız değilsiniz ki. Sizin gibi bir sürü deli var etrafta. Onlarla arkadaş olun. Ama sadece normal insanları çok kedi kedi diye darlamamaya özen gösterin. Yoksa bir gün bir bakmışsınız; etrafınızda sadece kediler, evde oturuyorsunuz... Aman dikkat!<br /><p>Not: Yazarın kendisi de bir kedili kadındır</p></div>Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-36301451926051327082020-05-23T08:13:00.000-07:002020-05-23T08:13:22.250-07:00İSTEKLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRMEK: HER GÜN İSTEĞİNLE İLGİLİ MİNİK BİR ŞEY YAP<br />
<strong>Hepimizin, farkında olmasak da, bir isteği var. En azından ben kesinlikle olduğuna inanıyorum. Belki inanmadığımız için, belki toplum baskısından onu o kadar derinlere gömdük ki artık hayalimizin farkında bile değiliz. Fakat o, gömdüğümüz o yerde her gün nefes almaya çalışıyor ve her boşluktan bize fısıldıyor. Üzerine toprak atmaktansa isteğinizi fark etmeye ve gerçekleştirmeye ne dersiniz?</strong><br />
<strong><br /></strong>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0woOVIbYZlkASQFN1HL3R7csPrjrI1JPFRSQ31fioEkkfexLN6ujFdD-CzkqaPljRuBfGSWRZnD2fWZLYQVeZddMh6dwJFDOUsED8y25Y99cb0icO-EElhgraXFTiZ3DOd3pjEZXt5Kw/s1600/istock-869372160.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="675" data-original-width="1200" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0woOVIbYZlkASQFN1HL3R7csPrjrI1JPFRSQ31fioEkkfexLN6ujFdD-CzkqaPljRuBfGSWRZnD2fWZLYQVeZddMh6dwJFDOUsED8y25Y99cb0icO-EElhgraXFTiZ3DOd3pjEZXt5Kw/s640/istock-869372160.jpg" width="640" /></a></div>
<strong><br /></strong>
Ben bir yaşam koçu, terapist ya da kişisel gelişim uzmanı değilim. Ama bir farkındalığa ulaştım, izlediğim bir videodan ilham aldım ve şimdi bu yazıyı yazıyorum. Çünkü inanıyorum ki hepimizin bir hayali var. Bu; dünyayı gezmek, bir butik açmak, sahneye çıkmak, tablonuzu satmak veya herhangi bir şey olabilir. Biliyorum ki hepimizin yapmak istediği bir şey ya da bir yeteneği var. Kimimiz bunu gerçekleştirdik, kimimiz de hayalimizi içimize gömdük. Ya kendimize inanmadığımızdan, ya korktuğumuzdan ya da toplum baskısından yıldığımızdan… Benim düşünceme göre ise isteğimizi gerçekleştirmeden bu dünyadan göçüp gitmemeliyiz. Ya da yaşadığımız hayata “katlanıyorsak”; hayatı bu şekilde değil, içimize sindiği gibi yaşamalıyız.<br />
<br />
Peki, bu nasıl olacak? Örneğin dünyayı gezmek isteyen biri diyebilir ki, “ben o parayı nereden bulacağım?” Burada anahtar kelime “minik adımlarla gitmektir.” Bir anda bütün dünyayı gezemeyebilirsiniz. Bir anda bütün yolu yürüyemeyebilirsiniz, sadece adım atmanız gerekiyor. Ben, herkesin doğal yeteneğinden para kazanması gerektiğini düşünen biri olarak kendimden örnek vermek istiyorum. Benim hayalim yazar olmak. Bu durumda ne yapmalıyım? Evet, direkt bir kitap yazarak başlayabilirim belki ama bu bana ilk etapta zor gelebilir. Demek ki küçük başlamalıyım. Küçük olsa da “her gün bir şey yapmalıyım” yazarlığa dair. Kendime bir hedef koydum. Her gün bir tane yazı yazacağım. Bakın, yolu tamamen nasıl yürüyeceğimi bilmek zorunda değilim. Her şeyi bilmek zorunda değilim. Sadece bir yerden başlamalıyım ve hedefimde ilerlemeliyim. Bir alışkanlık edinip, onu gerçekleştirmeliyim. Benim alışkanlığım ne? Her gün bir yazı yazmak. Dünyayı gezmek isteyen biri ne yapabilir? Önce yakın bir yere gidebilir. Böylece başlamış olur. Belki orada ucuza tur ayarlayan biriyle tanışacak ve böylece birkaç yere daha gidecek. Sonsuz olasılık mevcut. Ne olacağını bilemeyiz. Önemli olan niyet etmek, o yola girmek ve enerjimizi oraya odaklamak.<br />
<br />
Bu sırada, içinizde sürekli kritik yapan ses devreye girecektir. “Sen onu yapamazsın, yeteneğin yok, paran yok, kim olduğunu zannediyorsun…” gibi cümlelerle canınızı sıkacaktır ama bu normal. Çünkü egonuz sizi korumak için var. Yeni bir yol ona tehlikeli geliyor. Rahatlık alanı ise güven veriyor. Ama o rahatlık alanı hayatınızı mahvediyor bir yandan da. Güya rahat olmak için istemediğiniz bir hayatı yaşıyor veya isteklerinizi erteliyor ve mutsuz oluyorsunuz. Ayrıca insan en rahat; en doğal halindedir. Sizin doğal haliniz ne? Bir an her şeyin mümkün olduğunu düşünseniz (ki mümkün) şu anda nasıl bir hayat yaşıyor olurdunuz? Bu soruların cevabını düşünün ve yazın. Vizyonunuzu belirledikten sonra sizi vizyonunuza götürecek, alışkanlığı belirleyin. Her gün hayaliniz için minik de olsa bir şey yapın.<br />
<br />
Ben, herkesin yeteneğinden para kazanması gerektiğine inanıyorum. Kimse sevmediği bir işi yapmalı. Belki sizin hayaliniz de kendi butiğinizi açmaktır. Toplumun dayattığının aksine herkes kurumsalda çalışmak zorunda değil. Çoğunluğa uymadığınız için suçlu da değilsiniz. Bir şeyi çoğunluğun yapması onun doğru olduğu anlamına gelmez. İçinizde bir yerlerde, egonuzu aştığınızda siz de bu dediklerimin doğru olduğunu biliyorsunuz. Her şeyin mümkün olduğunu kalbinizde siz de hissediyorsunuz. Hiçbir yol kolay değil, dirençsiz değil ama yapılabilir. Ne zaman kadar isteklerimizi öteleyeceğiz? Ne zamana kadar yaşadığımız hayata katlanacağız?<br />
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-38078555548393616662020-05-17T06:08:00.002-07:002020-05-17T06:15:19.184-07:00Herkes için özgürlük<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqXcQVzfdtVuAoxRYePwS8F8XNOR6DGwHKp09xMr_iPCIY0HE70Av6hUAMF5Jt62kXTXWKecEnjILfp5yq87FPRNFdgAxhEyT3uFmnqHfipMo0gnylrdkunNjuKlqxGqxt4rWNQyy0xhE/s1600/HappinessImage-1-1200x600.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="1200" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqXcQVzfdtVuAoxRYePwS8F8XNOR6DGwHKp09xMr_iPCIY0HE70Av6hUAMF5Jt62kXTXWKecEnjILfp5yq87FPRNFdgAxhEyT3uFmnqHfipMo0gnylrdkunNjuKlqxGqxt4rWNQyy0xhE/s640/HappinessImage-1-1200x600.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
Bugün izlediğim bir videodan esinlenerek bu yazıyı yazıyorum. Aslında duygularımı anlatmak istiyorum. Bence başka bir dünyada yaşıyor olmalıydık. İnsanların parasını paylaştığı, herkesin eşit standartlarda olduğu, hayvanların doyduğu bir dünyada yaşamalıydık. Düşünsenize herkesin paylaştığını... Bir tane aç insan kalır mıydı? Herkes mutlu olabilir aslında. Bu bizim elimizde.<br />
<br />
Böyle düşündüğüm için bana çocuk gözüyle bakıyorlar. Ben çok çocuksu düşünüyorum, biliyorum ama saf olan, temiz olan bu değil mi? Dünyanın tüm canlılar için güzel olmasını istiyorum, evet. Bu bir suçsa da suçumu kabul ediyorum. Adaletsiz bir yerde yaşamak çok zor. Sadece bir dakikakınızı ayırıp, düşünmenizi istiyorum. Herkes malını paylaşsa bir tane fakir kalır mıydı? Bu durumda aslında fakir insanların sorumluluğu hepimize aittir. Evet, bu çocuk gerçekleri yüzünüze vuruyor. Üzgünüm.<br />
<br />
Korona virüs sayesinde dünya daha eşit bir yer oldu. Buradan çıkarmamız gereken bir ders var ama kimin umurunda ki? Örneğin günün kaç saati iş yerinde geçiyor ve kaç saatini kendinize ayırıyorsunuz? İnsanlar bir şeyin farkında değil: hepimiz öleceğiz. Hayır, itiraz etmeyin. Farkında olsak böyle yaşamazdık. Özgür olmak için bir yol bulmaya çalışırdık. Bir hafta sonra öleceğimizi bilseydik neler yapardık? Cevaplarınızı bir düşünün. Hala aynı hayatı mı yaşardınız? İşte cevap, bu soruda saklı. Hayatı hep o cevaplardaki gibi yaşamalıyız. Bir hafta sonra ölmeyeceğimizi nereden biliyoruz?<br />
<br />
Anlatmaya çalışıyorum, duyuyor musunuz? Özgür olmadıktan sonra hayatın ne anlamı var? Ha kurulmuş bir robot yaşamı, ha biz... Ona da yapacağı şeyler yükleniyor ve istediği gibi yaşamıyor. Biz de öyleyiz. Doğduğumuzda bir program yüklüyorlar bize. Hayat şöyle yaşanır, başarılı olmalısın, en iyi dereceleri almalısın, iyi bir işe girmelisin, çok para kazanmalısın... Adeta bir yarış yeri gibi. Herkesi birbirine düşman ediyorlar. Ama sevginin egemen olduğu bir dünyada mutluluk olabilir sadece. Şimdi anlıyor muyuz birbirimizi ne kadar etkilediğimizi? Birimizin mutluluğu, hepimizin mululuğudur. Herkes birbirine bağlı aslında.<br />
<br />
İnsanların Allah vergisi yeteneğini paraya dönüşürdüğü bir dünyada yaşarsak ancak mutlu oluruz. Bize dayatılanları yaptığımız sürece de tam tersi hüküm sürer. Neden dünyada bu kadar çok sıkıntı var? Bunun için insanları suçlamak yerine kendimize bakmalıyız. Ben ne kadar özgürüm? Kendi mutluluğum ve özgürlüğüm için neler yapıyorum? İstediğim hayatı mı yaşıyorum yoksa bana dayatılanı mı? Lütfen değişimin aslında bir kişinin değişimi ile geldiğini fark edin. O bir kişi sizsiniz.Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-18554580927145373782020-04-25T07:37:00.000-07:002020-04-25T10:11:09.197-07:00Nobody's Looking<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3joFxeM2CIYclsVsZzY3zvs3mc4PRKklMmD2Gx6EtUpeKfGUCJ_uePHo-I5dnxk4jHvBXRBRyTh79h7zp8uZtMoU0UUMrErSHMLCbw0eR5wGBMOSfai1j9kpKY_rAuXMTuZEgvBXPUwc/s1600/AAAABfjSwIog_aZkhy6db2bdOKoumMd2FdVUBqH10ExDz6edaVhZpa6qhEg5jjuUdOBWw3HFMXg72XhXcvpBuPrythG-OVbgv7prqoOu2jonaRb5t5gtdgv5mk--rgwk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="192" data-original-width="341" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3joFxeM2CIYclsVsZzY3zvs3mc4PRKklMmD2Gx6EtUpeKfGUCJ_uePHo-I5dnxk4jHvBXRBRyTh79h7zp8uZtMoU0UUMrErSHMLCbw0eR5wGBMOSfai1j9kpKY_rAuXMTuZEgvBXPUwc/s640/AAAABfjSwIog_aZkhy6db2bdOKoumMd2FdVUBqH10ExDz6edaVhZpa6qhEg5jjuUdOBWw3HFMXg72XhXcvpBuPrythG-OVbgv7prqoOu2jonaRb5t5gtdgv5mk--rgwk.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
İnanılmaz bir dizi izledim. Bugüne kadar izlediğim bütün dizilerden bambaşka bir diziydi bu. Eminim sizin için de aynısı geçerli. Hemen konusunu anlatmak istiyorum. Bu dizi bizi koruyan melekleri konu alıyor. Evet, doğru duydunuz. Hani iki tarafımızda olanlar var ya onlar işte! Fakat bu dizi dindar insanların pek hoşuna gitmeyebilir. Şimdiden uyarayım. Çünkü belli ki ateiz işi:)<br />
<br />
<a name='more'></a>Her yerde bizi koruyan melekler için ayrılmış bölgeler var. Meleklerimiz o bölgelerde yaşıyor, hayatlarını sürüyor. Tek işleri ise bizi korumak. Her gün bir sistemden hangi meleğin aynı gün kimi koruyacağı belli oluyor ve melek ona göre işinin başına gidiyor. Bütün günü o insanla geçiriyor ve sonunda da bölge şefine rapor veriyor. Şef de bizim öğrenci işlerinden hallice... Raporu okumadan direkt dosyaya kaldırıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvKsNb10Z2Ai8DTiBNo1drym9INnOLSYa1m3TD2svR0PnTkbOdlAUrbpNuZhxVQG23_Ocv5jqijH0VEGTSD41M-n3Lyr_Eb8ffQQoS7GCa6lzanx1rKgAsS4uKkfcKeaPm2BZ74_v8NbI/s1600/Fred.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="360" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvKsNb10Z2Ai8DTiBNo1drym9INnOLSYa1m3TD2svR0PnTkbOdlAUrbpNuZhxVQG23_Ocv5jqijH0VEGTSD41M-n3Lyr_Eb8ffQQoS7GCa6lzanx1rKgAsS4uKkfcKeaPm2BZ74_v8NbI/s320/Fred.jpg" width="256" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">O işe biz bakmıyoruz</td></tr>
</tbody></table>
Dizimizin ilk bölümünde yeni bir melek yaratılıyor; ismi Uli. Şef ve bölge melekleri uzun zamandan sonra yaratılan bu meleği görünce çok seviniyorlar ama henüz o meleğin başlarına ne iş açacaklarından haberleri yok. Çünkü bu yeni melek pek meraklı... Her şeyi sorup, sorguluyor ve bu da oradakilerden milyonlarca yıldır yapmadıkları bir şey. "Neden kanatlarımız var ama uçamıyoruz?" diyor en başta Uli. E her yere otobüsle gitmekten bıktı o da. (Allah'tan metrobüs kullanmıyor) "Neden patronun odasına girmek yasak?" diye soruyor ve en kötü şeyi yapıp, patronun odasına gizlice giriyor. İşte bu yeni bir keşfe yol açıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFGdr88Ve6yLd5J_aWOn8cxVTEvoGvc9ks2N3swlTQ4nMnfjbif5n4RVJxQOwPh6KrZYhr6XOMLIqeQxXKxNelqC0LTTmvFUnT1y-gfys24XQpJAyI4KkTQKaXcO5LL9DKRzS411nwOLQ/s1600/Nobodys-Looking.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="856" data-original-width="1284" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFGdr88Ve6yLd5J_aWOn8cxVTEvoGvc9ks2N3swlTQ4nMnfjbif5n4RVJxQOwPh6KrZYhr6XOMLIqeQxXKxNelqC0LTTmvFUnT1y-gfys24XQpJAyI4KkTQKaXcO5LL9DKRzS411nwOLQ/s320/Nobodys-Looking.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uli ve arkadaşları</td></tr>
</tbody></table>
Patronun odasına girince; meleklerin her gün kimi koruyacağını belirleyen sistemin bir hamster aracılığıyla dönen bir çark olduğunu ve orada kimsenin olmadığını görüyor. En yakın iki arkadaşına olanları anlatıyor. Patron falan yok! Her şey tamamen tesadüf... Bunu gören Uli ve arkadaşları o andan itibaren istediklerini yapmaya karar veriyorlar. İçki içiyorlar, gece kulübüne gidiyorlar, insanlarla ilişki yaşıyorlar... Ta ki şefleri Fred onları yakalayıp, cezaya mahkum edene kadar.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3sObyt9EjbURGJKNdU2b71PWweP1Ox-J2yjUY7Y0D5_LXcnAuV4yDf8HLUxM_ISlztoq31w3QLRVUAuVqsm5tebGQhyphenhyphen-dWBnALZ1EfI06vrSZlKM3VNGlQSsztIJpeNwPep-W_AK6ygA/s1600/MV5BZGFiNzhmODUtY2MyYS00Y2U5LTg3M2YtY2Q1YTgyNjg3ZTRjXkEyXkFqcGdeQXVyMTk2NDE3Mzc%2540._V1_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="667" data-original-width="1000" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3sObyt9EjbURGJKNdU2b71PWweP1Ox-J2yjUY7Y0D5_LXcnAuV4yDf8HLUxM_ISlztoq31w3QLRVUAuVqsm5tebGQhyphenhyphen-dWBnALZ1EfI06vrSZlKM3VNGlQSsztIJpeNwPep-W_AK6ygA/s320/MV5BZGFiNzhmODUtY2MyYS00Y2U5LTg3M2YtY2Q1YTgyNjg3ZTRjXkEyXkFqcGdeQXVyMTk2NDE3Mzc%2540._V1_.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uli ve Miriam</td></tr>
</tbody></table>
Final bölümünde ise Fred'i zorla patronun odasına sokan Uli ve arkadaşları ona gerçeği göstermek istiyor. Fakat hesaplayamadıkları bir şey vardır; patron gerçekten vardır ve onları beklemektedir.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMHkg9yOrS9Zlj72vGjRhur0KzOByBEddTM7Z-btEtV1jdH7cYk_C7wFHRH_DzUp9qY5kyhmQsQ7bqsOOvm3N_hU0AlonH1ASq2BvDP-QMTKz3EX6fL-QPXWomAQJd1f15-VqZGrwgQrM/s1600/MV5BZDI0Zjc5YTAtN2MxNS00NTg3LTg0M2ItNmI2OWUzZDRiYTZjXkEyXkFqcGdeQXVyMTk2NDE3Mzc%2540._V1_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="853" data-original-width="1280" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMHkg9yOrS9Zlj72vGjRhur0KzOByBEddTM7Z-btEtV1jdH7cYk_C7wFHRH_DzUp9qY5kyhmQsQ7bqsOOvm3N_hU0AlonH1ASq2BvDP-QMTKz3EX6fL-QPXWomAQJd1f15-VqZGrwgQrM/s320/MV5BZDI0Zjc5YTAtN2MxNS00NTg3LTg0M2ItNmI2OWUzZDRiYTZjXkEyXkFqcGdeQXVyMTk2NDE3Mzc%2540._V1_.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Umarım siz de izlersiniz diziyi. Ben ikinci sezonu sabırsızlıkla bekliyorum<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/RXtqY3Mxhvg/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/RXtqY3Mxhvg?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<br />
<br />
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-3219049036007448092020-04-16T12:05:00.000-07:002020-04-17T03:15:21.944-07:00Neden takım tutarız?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6imziuVwiM9E0YlQgnF3e3MIEKCpRIc-fttQwX2ce0igc2nETQy1sCLB9HQBKdPqqGsMSZR75zD2fKUCYPYezyYqxq6Dxi2mu88usq3ePSd3hULVgJmncG42GZic2pv4Z3ands4lilfI/s1600/D2115_166_556_1200.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="801" data-original-width="1200" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6imziuVwiM9E0YlQgnF3e3MIEKCpRIc-fttQwX2ce0igc2nETQy1sCLB9HQBKdPqqGsMSZR75zD2fKUCYPYezyYqxq6Dxi2mu88usq3ePSd3hULVgJmncG42GZic2pv4Z3ands4lilfI/s640/D2115_166_556_1200.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Bloglarda daha önce görmüştüm. Ben de bir seri başlatmak istiyorum; biyolog Sinan Canan'ın videolarını dinleyip, bunun üzerine yazacağım. Hem faydalı olduğunu düşünüyorum hem de kendisini çok seviyorum. Anlattıklarını, özellikle beyinin işleyişini incelemesini de ilginç buluyorum.<br />
<br />
Konumuz takım tutmak. Hep merak etmişimdir insanların neden takım tuttuğunu ya da bir takıma neden aşırı bağlı olduğunu. Böyle bir video görünce de hemen izledim. Buyurun beraber inceleyelim. Efendim Sinan Canan diyor ki takım tutmak insanın aidiyet ihtiyacını karşılamasına yarıyormuş. Bilindiği gibi bu, insanda epey önemli bir ihtiyaç. Yemek gibi, tuvalete gitmek gibi, cinsellik gibi çok normal bir gereklilik. Hani şu duyduğumuz, "Nerelisin" muhabbeti var ya... Cevaplamak istemediğimiz(özellikle otobüste yanımıza oturan teyzseyse)... İşte o bile buna bağlı olarak geliyor. Hemşehrilik, bir cemaate üye olma, dini bir gruba bağlanma bunların hepsi insanın ait olma ihtiyacını karşılıyor. Yani otobüste konuşmak isteyen teyzenin ısrarı da bu yüzden. Bir yere ait olduğunu görmek istiyor kadıncağız. Ya da üniversitede illa Samsunluları bulmaya çalışan o arkadaş... İşte hep ait olmadan dolayı. Buradan da ona selam olsun. Umarım aradığı Samsunluları bulmuştur.<br />
<br />
Bir taraf tutmanın beyne olan faydasından da bahsediyor Sinan Canan. Bunun için yapılan bir araştırmadan bahsediyor. Araştırma Amerika'da geçiyor. İncelenen insanlar demokrat, cumhuriyetçi ya da siyasetle ilgisi olmayanlar olarak üçe ayrılıyor. Bu üç gruba siyasetle ilgili anekdotlar veriliyor ve beyinlerinin nasıl tepki verdiğine bakılıyor. Eğer bir tarafı tutuyorsanız beyniniz bu uyaranı alınca otomatik pilotta çalışıyor ama taraf tutmayan biriyseniz beyniniz veri bulmak için epey efor sarf ediyor. Yani taraf tutan beyin düşünmek, verileri bulmak zorunda kalmıyor; düşünmekten tasarruf ediyor. Bir nevi kolaya kaçıyor. Belki de siyasette, dinde farkında olmadan bunu yapıyoruz. Bir taraf tutuyoruz çünkü beynimiz fazlaca düşünmek istemiyor. Hemencecik sonuca gitmek, yorulmak istemiyor. Beynimiz biraz tembellik yapıyor, evet.<br />
<br />
E biz şimdi takım tutmayalım mı? Öyle bir şey demedik efendim. Videoda aşırıya kaçılmadığı sürece takım tutmanın bir zararı olmadığından hatta faydalı olduğunda da bahsediliyor. Çünkü bu yolla en doğal ihtiyacımız olan ait olma da karşılanmış oluyor. Takım tutmayanlar da bu ihtiyacını başka yolla karşılıyor. Özellikle yalnız olan, yaşayan insanlar kurslara yazılıyor örneğin. Çünkü insan sosyal bir varlık ve gereksinimleri var. Onları da gidermesi gerekiyor ve aşırıya kaçılmadığı sürece de kimse bunun sağlıksız olduğunu söyleyemez.<br />
<br />
Özetle, maganda olmadığımız sürece takım tutmamızda bir sakınca yok sevgili okurlar:) Sandalyeleri yerinden sökmeyelim, birbirimize fırlatmayalım yeter.<br />
<br />
İzlemek isteyenler için video aşağıdadır:<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/1ekLv3kF77A/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/1ekLv3kF77A?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-49880526848585484762020-04-15T06:12:00.000-07:002020-04-17T03:14:23.975-07:00Az bilinen şarkılarAşağıda sizinle paylaşmak istediğim şarkıları yazdım. Paylaştım çünkü bunları kimse bilmiyor yahu. Halbuki çok güzel şarkılar. Lütfen siz de dinleyin. Bu şarkıların bilinmesi lazım! O kadar söylüyorum. Pişman olmayacaksınız. Bu şarkılar dinlenmezse yazıktır, günahtır. Net söylüyorum. Hazine bunlar bilmeyenler için.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
1) Güler Özince-Merkür retrosu: </div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/46WNBhcEZbo/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/46WNBhcEZbo?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
2) Sedef Sebüktekin-Kayboluyorum</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/ZhGyDpQNaq8/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/ZhGyDpQNaq8?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
3)Can Ozan-Öyle kolay aşık olmam</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/NHuHgLvuUj8/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/NHuHgLvuUj8?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
4)Elçin Orçun&Birkan Nasuhoğlu- Bi Fazla</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/xG2BqN_3bsM/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/xG2BqN_3bsM?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
5)Nil İpek&Deeperise - Bildiğim gibi</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/vWbTLD_bS8M/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/vWbTLD_bS8M?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
6) Jabbar- Deeperise- Uzun uzun</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/ZM0e-M02Lj0/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/ZM0e-M02Lj0?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
7) Sena Şener- Yalnızım (ablamızın sesi çok iyi)</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/Uvi8b8hHpF4/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/Uvi8b8hHpF4?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
8) Pinhani&Kalben- İyi değilim</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/ik4prAU6r4s/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/ik4prAU6r4s?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
9) Deniz Tekin- İkiyi geçti</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/oRlE4wr13Y4/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/oRlE4wr13Y4?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
10) Jehan Barbur- Miş</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/fAUdgCtWg48/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/fAUdgCtWg48?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
11) Can Ozan&Zeynep Bastık- Toprak yağmura</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/MxS1E4PnU_k/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/MxS1E4PnU_k?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
12) Eda Baba- Ezbere biliyorum seni</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/q804UcudEec/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/q804UcudEec?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
13) Evrencan Gündüz& Jehan Barbur- Mamak türküsü</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/Tyz2Oh9iAU0/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/Tyz2Oh9iAU0?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
14) Deniz Tekin&Dolu kadehi ters tut- Belki</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/jHr7bqMi7mk/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/jHr7bqMi7mk?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
15) Pinhani- Çok alıştım sana</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/hAxOsFQYww4/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/hAxOsFQYww4?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com22tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-45602742091664570512020-04-14T03:10:00.000-07:002020-04-17T03:16:42.657-07:00Karantinada Polyannacılık kazanamayacak<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilc16Jq2vxhUujj41eMjpkVe3CkJIXMeblRyzyGKPQjOXE8riho54JsMpm2cJiX6P0Ns_9nGwUCtuYJYiLKUdxOlEDFtxLgCHjzd-fktHfxE5nZpvTKuoFf37MgwnzLaToPmbFxsLSEK0/s1600/42025350024_2595bd46bb_b.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="683" data-original-width="1024" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilc16Jq2vxhUujj41eMjpkVe3CkJIXMeblRyzyGKPQjOXE8riho54JsMpm2cJiX6P0Ns_9nGwUCtuYJYiLKUdxOlEDFtxLgCHjzd-fktHfxE5nZpvTKuoFf37MgwnzLaToPmbFxsLSEK0/s640/42025350024_2595bd46bb_b.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Bazı insanların sinir bozucu bir şekilde pozitif olduğunu fark ettiniz mi? (öyle pozitif değil, kişisel olarak pozitif yani. Artık pozitif deyince aklımıza başka şeyle gelir oldu) Bu kişiler her durumda iyi bir şey bulurlar. Türkçesi "her işte bir hayır vardır" dır. Onlar için kış soğuktur ama güzeldir, yaz sıcaktır ama o da güzeldir, işten kovulurlar başka bir kapı açılır, hayatları alt üst olur üstü daha güzeldir... Böyle gider. Tamam, bu güzel bir şey olabilir ama karantinada hiç çekilmiyor.<br />
<br />
Polonyalı bir arkadaşım var. Sürekli güler. "Dünya çok güzel değil mi?" der. Ben de "hıhı" diye cevap veririm pek inanmayarak. Ama şimdi bunu karantinada yazmış, "doğayı izlemek için harika bir fırsat değil mi?" değil! Vallahi değil. Ben doğayı dışarıda da izlerim. Benim içim şişti evde oturmaktan. Kafayı sıyıracağım diyeceğim ama o bu sefer de, "kafayı sıyırmak ne güzel değil mi? Kendini keşfetme fırsatı" falan diyecek diye korkuyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggQrwkkTvhSoBoPJIszOjWCdUvJymh22V6OCrIDjFB_Vs8L9RpFxGUpD63Uqk9J9cpeu31sistiFTik0rLQddzeuGxf0lZYCFBxslIoDFFsmOvyIG3L13W-ATAC-VibaVsYKYh5ZOehF4/s1600/headshot-portrait-happy-ginger-red-hair-girl-imitating-be-man-with-hair-fake-mustache-pastel-blue-background-copy-space_1258-477.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="417" data-original-width="626" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggQrwkkTvhSoBoPJIszOjWCdUvJymh22V6OCrIDjFB_Vs8L9RpFxGUpD63Uqk9J9cpeu31sistiFTik0rLQddzeuGxf0lZYCFBxslIoDFFsmOvyIG3L13W-ATAC-VibaVsYKYh5ZOehF4/s320/headshot-portrait-happy-ginger-red-hair-girl-imitating-be-man-with-hair-fake-mustache-pastel-blue-background-copy-space_1258-477.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kendimi keşfediyorumdur</td></tr>
</tbody></table>
Yahu tamam pozitif olun ama biraz da sinirimizi yaşayalım. Karantinadayız işte. Tıkılıp kaldık eve. Gün yüzü göremez olduk. Millet sıkıntıdan ulumaya başladı sokaklarda. Bunun nesi güzel? Biraz da gerçekleri görün canım. Ben kalkmışım, evin içinde yirmi kere dolanıp, otuz beş kere buzdolabını açmışım, sıkıntıdan aşk-ı memnu'yu kırk beşinci kez izlemişim bana "ayy karantina içimize dönmek için ne güzel, ne harika değil mi" diyor. E kafa göz dalası geliyor insanın. I beg your pardon ama öyle yani.<br />
<br />
Hem psikologlar da diyor acınızı yaşayın diye. Ben acı çekiyorum. Psikologlar buradan size sesleniyorum. Ne yapalım? Ne olur bir şey önerin yoksa seksen milyon deli olacak. Koronadan ölmezsek delirip gideceğiz. Her şeye bir öneriniz var, haydi buna da olsun. Ama rica ederim pozitif düşünme olmasın. Ondan gına geldi hepimize.<br />
<br />
Özetle, bence Polyannacılık bu defa işe yaramayacak. Biraz gerçekçi olup, bir müddet sıkılmak da gerekiyor diye düşünüyorum. Ne bileyim yastıkları paralayın, duvarlara yumruk atın, tepinin... Böyle şeyler sinirinizi atmanıza yardımcı olacaktır. Nasıl öneriler ama? Biraz hıncımızı alalım canım. İçimiz şişti pozitif olacağız diye sırıtmaktan. Diyorlar ki sabah kalkıp bugün ne güzel bir gün deyin. Güzeli mi kaldı her gün aynı zaten. Kusura bakmazsanız ben biraz duvar yumruklamaya gidiyorum. Kalın sağlıcakla....<br />
<br />
P.S. Bu yazıdan sonra psikologlar bana dava açmasın lütfen. İyi ki varsınızSonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-61035917987728034942020-04-12T11:54:00.001-07:002020-04-12T11:59:06.645-07:00Why women kill?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXXamNu9ki3VvvABFuhqJojuwlEcxCP_6YaghwS-7z4zOIkxhmNY4QKBwOFhcehHvmA5ZreCq5Y7TnH7tbUGE-kU-lik25m0PoxlfnCZhO9NDlo3XrfeOFj6AtXt6g3YeaGqwcwJQWYoE/s1600/why-women-kill-cover-600x338.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="338" data-original-width="600" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXXamNu9ki3VvvABFuhqJojuwlEcxCP_6YaghwS-7z4zOIkxhmNY4QKBwOFhcehHvmA5ZreCq5Y7TnH7tbUGE-kU-lik25m0PoxlfnCZhO9NDlo3XrfeOFj6AtXt6g3YeaGqwcwJQWYoE/s640/why-women-kill-cover-600x338.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<br />
İsmi size de biraz ürkütücü geldi, değil mi? Bana da öyle ama okuduğum bir blogda gördüğüm gibi ilgimi çekti dizi. Kimseyi öldürmeye niyetim yok canım. Ondan değil. Bugün erkek bir arkadaşım ne izliyorsun diye sorup, "why women kill" cevabını alınca biraz tırstı, aramızda kalsın. Ama düşünsenize: bir kadın neden öldürür? İlginç bir araştırma konusu değil mi?<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
Bugün ilk bölümünü izlememe rağmen dizi beni kendine çekti. Hızlıca bölümleri bitireceğim gibi görünüyor. Konusu ise şöyle efendim; resimde gördüğünüz gibi üç tane ablamız var. Onlar başrol oluyorlar. Hikayeleri ise farklı zamanlarda geçiyor; resimde gördüğünüz ilk kadının hikayesi 1964, ikincinin 1984, üçüncünün ise 2019 yılında.<br />
<br />
Belli olacağı üzere ilk hanımımızın hikayesidir 1964 yılında geçen. İsmi ise Beth Ann. Hikaye şöyle başlıyor; Beth Ann ve eşi yeni bir eve taşınır. Hemen akabinde İtalyan karşı komşularıyla tanışırlar ve eve davet ederler. Komşuları dakika bir gol bir ilk soruyu sorar; sizin çocuğunuz var mı? O sırada sevimli Beth Ann'ciğimin gözlerinden geçen hüzünlü bakışlar fark edilir. Boynu bükük, "yok" cevabını verir. Bir yarası olduğu bellidir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfAEWzehxa1zSGIlQwJVE2kc_ObBX6Jp0hZzA1dXQvxQthRX922J-3jQi-JkGEMxrwhHErq-x-SmJ56QLmYIsR6L7xVnbrf2BtW1GpXUS2Zlr2OoE-obAtNGuNJIGcAIYniRVT9sQyoE4/s1600/why-women-kill-series-premiere.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="420" data-original-width="620" height="216" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfAEWzehxa1zSGIlQwJVE2kc_ObBX6Jp0hZzA1dXQvxQthRX922J-3jQi-JkGEMxrwhHErq-x-SmJ56QLmYIsR6L7xVnbrf2BtW1GpXUS2Zlr2OoE-obAtNGuNJIGcAIYniRVT9sQyoE4/s320/why-women-kill-series-premiere.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Beth Ann ve pis kocası Rob</td></tr>
</tbody></table>
Beth Ann, kendini kocasına hizmet etmeye adamış bir kadındır. "Ben bilmem eşim bilir" modunda yaşamaktadır hayatı. Öyle ki kendinin kim olduğunu bile unutmuştur bu süreçte. Çay ister getirir, yemediğini yedirir, içmediğini içirir, saçını süpürge eder. Ve karşılığında ne olur? Aldatıldığını öğrenir. İşte bunun üzerine Rob'u geri kazanmak için uğraşmaya başlar. Ahh Beth Ann'ciğim... Tekmeyi bassana sen. Ne diye geri kazanacak bu lüzumsuz herifi? Neyse. Konumuza dönelim. Rob, Beth Ann'i garson bir kızla aldatmaktadır. Komşusundan gazı alan utangaç Beth Ann, kıza hesap sormak için onun çalıştığı kafeye gider. Fakat olaylar farklı gelişir. Kızla arkadaş olurlar.<br />
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/3E2UeKcuXh4/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/3E2UeKcuXh4?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div>
<br />
İkinci hanımımız ise Simon. Onun hikayesi de çok enteresandır ve 1984 yılında geçmektedir. Simon; zengin, gösteriş meraklısı bir kadındır. Başkalarının ne düşündüğü onun için her şeyden önemlidir. Yine bir gün verdiği gösterişli bir davette eline bir zarf ulaşır. Zarfın içinden kocasının bir adamla öpüşürken fotoğrafı çıkar. Şok olan Simon ona kapıyı gösterir ve adam intihara kalkışır. Fakat Simon hemen ambulansı arar. Onu çok sevdiğinden değil canım. Hemen ölüp gitmesine izin vermemek için. Sürüm sürüm süründürecektir onu. Öyle çekmeden gitmek yok!<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4ARUtWRLPzlJ8De3b_vS9q1opu45Ct8f7iA-t1IIfGJTy_494hZFMwJOwuQy266oBEMOpaurqBtXUw0hI2_9X3P7E7tvpjdl9zhukDURXva2qfCEXDPLNwlKPTbkLVvVC7spJHbT_XHg/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="183" data-original-width="275" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4ARUtWRLPzlJ8De3b_vS9q1opu45Ct8f7iA-t1IIfGJTy_494hZFMwJOwuQy266oBEMOpaurqBtXUw0hI2_9X3P7E7tvpjdl9zhukDURXva2qfCEXDPLNwlKPTbkLVvVC7spJHbT_XHg/s1600/images.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Simon... Kıyafetine bakmayın. Yıl 1984<br />
<br /></td></tr>
</tbody></table>
Üçüncü hanım ablamız ise Taylor. İşte bu abla gerçekten değişik... Kocasıyla "open marriage" dedikleri bir evlilikleri var. Yani herkes istediğiyle takılabiliyor. Kapiş? Öyleyse neden evlenirsin ki canım? İşte bu Taylor bir gün takıldığı kadınlardan birini eve getiriyor. Önce kocası deli gibi itiraz ediyor, anlaşmamızda bu yok diyor fakat... Taylor'ın eve getirdiği Jade'i görünce işler değişiyor. Taylor'ın kocası Jade'e fena tutuluyor. </div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMUJGW_Qgt0b9kjseJI4AbpGlRvHpApSszsGWOW2-uAVpwFamkl1ou7NkGwvdomi1bjDDAIPIrjgzv43cO-NH2XpDcZgU6srSp250HzOA9XjJ0ZstHGm-2baK5uNwDrbsvvn57tAD9RqE/s1600/218527-1583934570.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMUJGW_Qgt0b9kjseJI4AbpGlRvHpApSszsGWOW2-uAVpwFamkl1ou7NkGwvdomi1bjDDAIPIrjgzv43cO-NH2XpDcZgU6srSp250HzOA9XjJ0ZstHGm-2baK5uNwDrbsvvn57tAD9RqE/s320/218527-1583934570.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Jade de Jade yani</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Birinci bölümün özeti böyle sevgili okurlar. Diğer bölümlerin kritiklerini de yazarım izledikçe. Zira gerçekten "enteresan" bir dizi. Şuraya da fragmanı bırakıyorum:<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/rFYNqmKdaoI/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/rFYNqmKdaoI?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />
<div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br /></div>
Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com15tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-37760948515260413432020-04-10T09:56:00.002-07:002020-04-11T01:25:11.521-07:00Kollektif bilinç nedir?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhInkNGMI3ncMBiMOPY6RYdlo8qHksBGAiYNIptB6bGcsqaLdrSVLR1XdWP1Qu9JGkarUMHUvo2bFOESWnTMc5pX5nG3dZw4q0JvNJNZjwGJrYnTs2NH8nsmFKLADYbPs03tbdmELaYNco/s1600/mind-over-matter-thougtful-woman-sun.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="667" data-original-width="1000" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhInkNGMI3ncMBiMOPY6RYdlo8qHksBGAiYNIptB6bGcsqaLdrSVLR1XdWP1Qu9JGkarUMHUvo2bFOESWnTMc5pX5nG3dZw4q0JvNJNZjwGJrYnTs2NH8nsmFKLADYbPs03tbdmELaYNco/s640/mind-over-matter-thougtful-woman-sun.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Evet sevgili okurlar... Bugün biraz değişik bir konuyla ilgili yazmak istiyorum. Biraz da kültürlenelim, bakış açımızı genişletelim. Daha önce kollektif bilinç diye bir şey duymuş muydunuz? Bu konularla ilgilenenler varsa benim gibi duymuştur muhakkak. Carl Gustav Jung zamanında beri süregelen bir meseledir kendileri.<br />
<br />
Ortak bilinç(dışı) ya da kollektif bilinç(dışı); kendi bilincimizin ya da bilinçaltımızın dışında ortak başka bir bilinçtir. Biz bunun farkına varamayız ve bu kişisel bir şey değildir. Bu ortak bilinçdışında bilgiler saklıdır ve biz bazen onları rüyalar bazense görü olarak görebiliriz. Jung'a göre arketipler ve içgüdüler de ortak bilinçdışından gelmektedir.<br />
<br />
<a name='more'></a><br /><br />
<br />
Aşağıda paylaştığım bir videoda çok ilginç bir örnek veriyor Sinan Canan. İskoçya'da koyunlar, koyun otlaklarından çıkmasın diye büyük hendekler kazılıyor ve yere ızgaralar koyuluyor. Bizim koyunlardan biri bir gün düşüyor ve yuvarlanarak ızgaradan geçiyor. Bunu gören diğer üçkağıtçı koyunlar da hemen kapıyor olayı ve onlar da bu ızgaralardan yuvarlanarak geçmeye başlıyor. Fakat ilginç olan kısım şu ki aynı anda, İskoçya'nın farklı farklı yerlerindeki koyunlar da aynı hareketi yapmaya başlıyorlar! Birbirlerini hiçbir şekilde görmemiş olan bu koyunlar, ızgaralardan yuvarlanarak geçmeye başlıyorlar. İşte bu noktada kollektif bilinçdışı devreye giriyor. Biri bir şeyi düşündüğünde o otomatik olarak kollektif bilinçdışına kaydolduğu için oradan bu bilgiye ulaşabiliyor. Koyunlar da telefonla haberleşemediğine göre sanırım orada da böyle bir olay gerçekleşiyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/xOnZW_cDTI0/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/xOnZW_cDTI0?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Düşünsenize; bundan ne iyi roman ya da öykü konusu çıkar. Aslında bir şey düşündüğümüzde onu yazmasak ya da paylaşmasak bile başka birilerinin ona ulaşma ihtimali var. Eh bu işe uyanan hırsızlar olursa kötü tabii. Ama iyi tarafı, bizim düşüncelerimizin başkaların da faydalı olabileceği. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Carl Gustav Jung ne diyordu?</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
İnsanın bir makineden ibaret olduğunu savunan pozitivizmi reddediyordu<br />
Ruhun gizemine inanıyordu<br />
Paranormal aktivitelerle ilgileniyordu<br />
Bilinçdışının, Freud gibi sadece bir çöp kutusu olduğuna inanmıyordu<br />
Rüyaların, bilinçdışına ulaşmanın önemli bit yolu olduğunu düşünüyordu<br />
Kollektif bilinçdışının; bilinçdışının ötesine uzanan bir olgu olduğunu söylüyordu<br />
Düşünceleri; bizim oluşturmadığımızı, onların bize ulaştıklarını savunuyordu<br />
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-30721642212709573312020-04-07T09:04:00.000-07:002020-04-07T09:46:51.220-07:00Üzülmeyin: siz de herkes kadar kötüsünüz<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9B0EU02W1W-3y9151f18Hu5TpCX-C5rQKaAm-karoEC-FK6ovdfnGR7BlRonIDTQ0X3_Fu44gepoPifY8qR6-NeIpgRIb8T3Aw8z1clwq5pVKDnePitvRmpGtMWLlWcxx20dzkLHaBkQ/s1600/113371196-portrait-of-serious-woman-sitting-on-coach-with-folded-arms-young-asian-girl-looking-at-camera-with-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="866" data-original-width="1300" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9B0EU02W1W-3y9151f18Hu5TpCX-C5rQKaAm-karoEC-FK6ovdfnGR7BlRonIDTQ0X3_Fu44gepoPifY8qR6-NeIpgRIb8T3Aw8z1clwq5pVKDnePitvRmpGtMWLlWcxx20dzkLHaBkQ/s640/113371196-portrait-of-serious-woman-sitting-on-coach-with-folded-arms-young-asian-girl-looking-at-camera-with-.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 14.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
İnsan; hep iyi olduğuna, cennete gideceğine inanmak ister. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Kimse sorsanız kendisine iyi insan der. Fakat
gerçek öyle midir? Tabi ki hayır… İnsan pis, iğrenç bir şeydir. Sadece
kendisine faydası olan, yaptığı iyiliği bile kendini tatmin etmek için yapan
bir varlıktır. Eğer ben iyi değil miyim gibi sorular kafasına takılanlar varsa
aşağıdaki maddelerle diğer herkes kadar kötü olduğunu görebilir. Belki korona
gibi felaketlerin de başımıza neden geldiğini anlarız. Dünya bizden bilerek
intikam alıyor değil elbet. Biz ettiğimizi buluyoruz bacılarım.<o:p></o:p><br />
<br />
<a name='more'></a><br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;">1<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span></b><!--[endif]--><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Olayları uzaktan seyretmek:<o:p></o:p></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_H_evtUBd-DNeJsmJN4syaTnVSgqJiFNDs470loEdIplW0hTPAvkipl4Gpq_tSeiD8haLRXrNfMH077_VxlHjl5_yn3sonRZXT7zf8MVQJoVoD5xECZ_SO7Mc1PU28JFRrJVb0fLUiiI/s1600/53950960-happy-young-woman-watching-tv-on-sofa.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="866" data-original-width="1300" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_H_evtUBd-DNeJsmJN4syaTnVSgqJiFNDs470loEdIplW0hTPAvkipl4Gpq_tSeiD8haLRXrNfMH077_VxlHjl5_yn3sonRZXT7zf8MVQJoVoD5xECZ_SO7Mc1PU28JFRrJVb0fLUiiI/s320/53950960-happy-young-woman-watching-tv-on-sofa.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b style="text-indent: -18pt;">Ayy böyle şeyler Orta doğuda hep olur...</b></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
Olayların uzaktan seyretmek aşkların en
güzeli, değil mi sevgili okurlar? Afganistan’da bomba patlamış kanal değiştir,
Afrika’da her gün açıktan binler ölüyormuş kanalı değiştir… Bu gibi olaylar
olurken hangimiz gerçekten üzüldük ve bir şeyler yapmamız gerektiğini
hissettik? Kanepeye uzanmış, eşofmanımızı altımıza çekmiş yatarken en fazla “ay
ne kötü” demişizdir. Onu dememiş bile olabiliriz. Sonra tik tok videosu çekmeye
devamke.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;">2<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span></b><!--[endif]--><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yardımlaşmaya hayır:<o:p></o:p></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPIs4Qz3unGsRyNfnKjNehxdIR_y0rnA99E11ZB5lio1H3lKckHq4PAnaQ2KR5WbsjnCeCiwW1Un8GCH830NSy46ZFd2S_tV8ihDfosuIbtsAPLcYxslxIdDrH6k2bkCAXBXfGo0BqPJA/s1600/attractive-woman-saying-thanks-no-beautiful-girl-denying-proposal-making-stop-gesture-her-hands-looking-camera-95494258.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPIs4Qz3unGsRyNfnKjNehxdIR_y0rnA99E11ZB5lio1H3lKckHq4PAnaQ2KR5WbsjnCeCiwW1Un8GCH830NSy46ZFd2S_tV8ihDfosuIbtsAPLcYxslxIdDrH6k2bkCAXBXfGo0BqPJA/s320/attractive-woman-saying-thanks-no-beautiful-girl-denying-proposal-making-stop-gesture-her-hands-looking-camera-95494258.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Sağ ol cınım ben almayayım</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><br /></b></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
Hani bizim cep telefonumuza gelen o
mesajlar var hiç okumadığımız, whatsapptan gelen ihtiyaç sahiplerine yardım
mesajları… “Ay şekerim bu ay estetik yaptıracağım. Veremem” diye cevap
verdiğimiz ya da hiç cevap vermediğimiz mesajlar… Heh işte o mesajlar aç
birinin karnını doyurmak içindi ama biz bakıp geçtik. O esnada çok önemli
işlerimiz vardı. Kendimize kedi filtresi yapıyorduk. Ya da doğum günümüzü
kutluyor, zıkkımlanıyorduk.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;">3<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span></b><!--[endif]--><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Doğanın içine ettik:<o:p></o:p></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhysavlQKdICv_pGKc0jfzu4HXKiWW5YYjuuPTZrSGuCLpG1QPcqB1URTaiGWobRE1v-Co33Kjk0HfzDdvNcBY9UdLgNjnl7iqGjOAO6Yq-IT1jUJwqO5_GTuSy9B6FT8x5b0qfRTJuaw8/s1600/unnamed.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="345" data-original-width="512" height="215" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhysavlQKdICv_pGKc0jfzu4HXKiWW5YYjuuPTZrSGuCLpG1QPcqB1URTaiGWobRE1v-Co33Kjk0HfzDdvNcBY9UdLgNjnl7iqGjOAO6Yq-IT1jUJwqO5_GTuSy9B6FT8x5b0qfRTJuaw8/s320/unnamed.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Heh biraz daha zıpla üstünde</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><br /></b></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
Kirlettiğimiz hava, yer, gök, her yer…
İklimi de mahvettiğimiz için artık ilkbahar, sonbahar da yaşamıyoruz. Yağmur
yağmıyor, barajlar dolmuyor. Susuzluk kapıda. Tabi duyar bizim göbek adımız
olduğu için kullanırken suya da dikkat etmedik. Biz susuzluktan ölürken bile “ölüyorum”
diye story atarız he. Birileri de bakıp, geçer. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<!--[if !supportLists]--><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;">4<span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span></b><!--[endif]--><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hayvanlara yaptıklarımız:<o:p></o:p></b></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0N_hyphenhypheneTuE_SB1tFZE2RXf-p3DC6PHwE4EBVZGSMMfbzlWr0iWR7Pa4osfgCE14h5xm9J8eIRUzOV-F48Hvm4ngfkI5dE4hDEJ1SsVzQ22i-033dYCDDLRFLNx7gxISCQmO15KgExK-UE/s1600/Doggie-Love-Selfie.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0N_hyphenhypheneTuE_SB1tFZE2RXf-p3DC6PHwE4EBVZGSMMfbzlWr0iWR7Pa4osfgCE14h5xm9J8eIRUzOV-F48Hvm4ngfkI5dE4hDEJ1SsVzQ22i-033dYCDDLRFLNx7gxISCQmO15KgExK-UE/s320/Doggie-Love-Selfie.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Şunu da çektim mi instaya atarım</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
Hayvanlara edilenlerin hepsini yazmayacağım
burada tabi. Yapmadıklarımızı yazmalıyım belki de. Örneğin sıcak havalarda bir
kap su koymadığımızı, soğukta bir yemek çıkarmadığımızı hatırlayalım mesela.
Yine çok önemli işlerimizle meşguldük muhtemelen. Yediğimiz on beş çeşit
kahvaltının resmini yüklüyorduk sanırım. Bir de onları pet shop denen kafeslere kapattığımızı da unutmayalım. Şimdi kafeste olan biziz. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast">
Yukarıdaki örneklerle henüz herkes kadar kötü
olduğunuza inanmadıysanız artık o da sizin insanlıktan nasip alamayışınız. Bir
şey diyemeyeceğim sevgili okurlar. <o:p></o:p></div>
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com15tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-27252863357771422412020-04-05T10:50:00.003-07:002020-04-07T09:47:21.543-07:00Türk dizilerinin olmazsa olmaz karakterleri<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 107%;">Sizin de
bildiğiniz gibi sevgili okurlar Türk dizilerinin bazı olmazsa olmazları vardır.
Bir kere her dizide kendine özgü, müthiş özgün bir senaryo vardır. Bu
tartışmasız bir gerçektir. Bunun yanında yanlış anlaşılmalar(herkes birbirini
yanlış anlar ve bunun üzerinden bir senaryo yürür), hastanede karışan çocuklar,
bir holding, yalı, zengin kız, fakir oğlan, sinirlenince devrilen masalar,
entrika, kötü kadın… Birçok unsur vardır. Fakat gelin görün ki bir de Türk
dizilerinin olmazsa olmaz karakterleri vardır. İşte işimiz gücümüz olmadığı
için bu karakterli sizin için inceledik. Lütfen yazıya buyurun.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<br />
<div class="MsoListParagraph" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"><br /></span></span></span></b></div>
<div class="MsoListParagraph" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font: 7.0pt "Times New Roman";"> </span></span></span></b></div>
<div class="MsoListParagraph" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Holding sahibi baba<o:p></o:p></span></b></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirYSxmxso_XNZoMwP-Jr82BShQAIKH5dfK7SZOUgHgEPBcLGFGopEp9LyTQoftv2_TzAMdXwYMnGa5MgwGkMBUlTQIR8j7kvF9hLS48_gI7JIbc-6N4iygazVArnARDriGFI0dT5b50uI/s1600/ask-i-memnuda-bugune-kadar-hic-farkedilmeyen-o-sahne-ortaya-cikti_6234_17-56-00.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="461" data-original-width="824" height="179" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirYSxmxso_XNZoMwP-Jr82BShQAIKH5dfK7SZOUgHgEPBcLGFGopEp9LyTQoftv2_TzAMdXwYMnGa5MgwGkMBUlTQIR8j7kvF9hLS48_gI7JIbc-6N4iygazVArnARDriGFI0dT5b50uI/s320/ask-i-memnuda-bugune-kadar-hic-farkedilmeyen-o-sahne-ortaya-cikti_6234_17-56-00.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: "calibri" , "sans-serif"; font-size: 11.0pt; line-height: 107%;"> Bu
ifade dizi boyu gitmedi adamcağızın yüzünden</span><br />
<span style="font-family: "calibri" , "sans-serif"; font-size: 11.0pt; line-height: 107%;"><br /></span>
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 11pt;">Hepimizin hemfikir olduğunu düşünüyorum bu konuda sevgili
okurlar. İçinde holding sahibi, saf bir adam olmayan bir dizi var mı? Yok. Bu
adam genellikle eşinden boşanmıştır ya da eşi sizlere ömürdür ki dizinin
reyting rekorlarını yükseltecek bir entrika olabilsin. Çünkü o boşluk yakın
zamanda giden eşin yerine gelecek genç, güzel ve sinsi bir yılanla dolacaktır.
O yılan, ailenin başına ne işler açacaktır. Bu adam gömlek değiştirir gibi eş değiştirir. Bir tek aşk-ı memnu istisnadır. Bir şu zavallı adamcağız Adnan Bey'in boynuzları arşa çıkmıştır:( Hep iyi niyetinden.</span><br />
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 11pt;"></span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 11pt;"><br /></span>
<br />
<div class="MsoListParagraph" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b><span style="font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></b><!--[endif]--><b>Geri zekâlı kız<o:p></o:p></b></div>
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 11pt;"><br /></span>
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 11pt;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgreezZHZXudz0NT07W0dAknKJG9xseDgPP0uxRCJaKMLWEqLr-qLo0-hgXN0EM11vtOp_X8-_LBn823k1fnWSxRJ07U5wQgpxYP6w_szcjDKte3Ey-6cqMopiMPXTJMVlNnlhE4ryWSE0/s1600/silly-woman-silly-young-woman-making-stupid-faces-white-background-106610346.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="550" data-original-width="800" height="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgreezZHZXudz0NT07W0dAknKJG9xseDgPP0uxRCJaKMLWEqLr-qLo0-hgXN0EM11vtOp_X8-_LBn823k1fnWSxRJ07U5wQgpxYP6w_szcjDKte3Ey-6cqMopiMPXTJMVlNnlhE4ryWSE0/s320/silly-woman-silly-young-woman-making-stupid-faces-white-background-106610346.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: "calibri" , "sans-serif"; font-size: 11.0pt; line-height: 107%;"></span><br />
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 11pt;">Bu karakter de holdingde işe başlayan alık bir kızdır.
Bu kız holding sahibi babanın asi, yakışıklı, her sahnede tişörtünü çıkartacak
kadar kaslı oğlunun sekreteri olur. Çünkü asıl oğlanın hep bir asistan eksiği
vardır. Bu kızın ne yaptığı hiçbir zaman anlaşılmaz. Hep bir şeyler not alır. Çok
“sevimli” ve sakardır. Önüne gelen her şeyi devirir ve tabi ki işe başlamadan
önce asıl oğlanın arabasına çarpar. İş yerinde de üzerine çay, kahve bilumum içecek döker
işte. Genel olayı budur yani.</span><br />
<span style="line-height: 107%;"></span><br />
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt;">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt;">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b>Fakir kız<o:p></o:p></b></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8kYY7vSaA_X1mg8Hw8DcxuxsmVIjHjL19cuRjRDcrT3AiQ-ZXZjboKIEbUCsEyGveS4oT6J6AQGQ3FidVpw7fN-8vq8l4Miuq1uE0qyiaKm_SQiXjC1vDIDVHTho9k4DL711reZLg_WU/s1600/MV5BNzQ0NTZlZWEtNjM4MC00OTM1LWE0YWQtNGQ2NjIwYTFiNjM3XkEyXkFqcGdeQXVyNzU2NTUxODk%2540._V1_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="768" data-original-width="1366" height="179" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8kYY7vSaA_X1mg8Hw8DcxuxsmVIjHjL19cuRjRDcrT3AiQ-ZXZjboKIEbUCsEyGveS4oT6J6AQGQ3FidVpw7fN-8vq8l4Miuq1uE0qyiaKm_SQiXjC1vDIDVHTho9k4DL711reZLg_WU/s320/MV5BNzQ0NTZlZWEtNjM4MC00OTM1LWE0YWQtNGQ2NjIwYTFiNjM3XkEyXkFqcGdeQXVyNzU2NTUxODk%2540._V1_.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: left; text-indent: -18pt;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt;">
Diğer olabilecek kızımız da fakir kızdır. Eğer salak
kız yoksa fakir kız vardır. Bu bir kuraldır. Zengin olan oğlanımıza asistan olabileceği gibi okulda da
tanışabilir oğlanla. O zaman da fakir olduğunu saklar çünkü esas kızın çevresi
fakir olmakla dalga geçebilecek kadar beyinsizdir. Bu kızımız hep içine içine
ağlar. Öyle zenginler gibi masa deviremez sinirlenince çünkü yine kendisi
toplayacaktır. Sesi çıkmaz, ezik büzük gidip gelir okuluna. Makus kaderi böyle gider ta ki zengin
sevgilisi gerçeği öğrenene dek…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt;">
<br /></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman"; font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></b><!--[endif]--><b>Holding sahibi babanın oğlu<o:p></o:p></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiELGvIjirKOCFXhufqZtZelpfBwFh18JV0wTwQ3OdhSlDNFvRMgpvNhoFHY4lYtfGT7qCQqny4nPTXdDgOY7phzwlVJ_XgosTXNNRttXTn6Ch3J0EnCXwhXEClMwtGEcj0ds1SjoxQ83M/s1600/baris-arduc-101201PF.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="410" data-original-width="640" height="205" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiELGvIjirKOCFXhufqZtZelpfBwFh18JV0wTwQ3OdhSlDNFvRMgpvNhoFHY4lYtfGT7qCQqny4nPTXdDgOY7phzwlVJ_XgosTXNNRttXTn6Ch3J0EnCXwhXEClMwtGEcj0ds1SjoxQ83M/s320/baris-arduc-101201PF.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b>İşte buna kaslarım ve ben çok sinirlendik!</b></div>
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Geldik esas oğlanımıza. Daha önce de belirttiğim gibi esas oğlan asi,
cool, yakışıklı bir gencimizdir. Mutlaka bütün kadınlar kendisine hastadır ve o
çok çapkındır. Ha bir de buna kafayı takmış psikopat bir kadın vardır ona
aşağıda değineceğiz. Başka bir özelliği de kaslı olması ve her bölüm tişörtünü
gözümüze soka soka çıkarmasıdır. Sinirlenir, kaslarını gösterir; sevinir,
kaslarını gösterir; üzülür, tişörtünü çıkarıp ağlar o derece… Tabi ki daha önce
bir kadından kazık yemiştir, kadınlardan nefret etmektedir ve asistanına da bu
yüzden çok kötü davranır. This is a must.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<br />
<div class="MsoListParagraph" style="font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; text-align: center; text-indent: -18pt;">
</div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="text-align: center;">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"> </span><b style="text-indent: -18pt;"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></b><b style="text-indent: -18pt;"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Entrikacı kötü kadın</span></b></div>
<div class="MsoListParagraph" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">
<b><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><o:p></o:p></span></b></div>
<span style="line-height: 107%;"></span><br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVYMtun9Xlt6pYAwutFYWtMFylPfWEbU98tinLCEBlPe_VcCtU39M7hNA-7xu0e16euPIaeVl7vpJpdtS1LbwTExuYW69ct_0Uugk75Gv1sGFMeLmOdaFRzzfC7AbLpeWeDJ-MhkxB7BI/s1600/Hazal-T%25C3%25BCresan-fazilet-han%25C4%25B1m-ve-k%25C4%25B1zlar%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="496" data-original-width="700" height="226" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVYMtun9Xlt6pYAwutFYWtMFylPfWEbU98tinLCEBlPe_VcCtU39M7hNA-7xu0e16euPIaeVl7vpJpdtS1LbwTExuYW69ct_0Uugk75Gv1sGFMeLmOdaFRzzfC7AbLpeWeDJ-MhkxB7BI/s320/Hazal-T%25C3%25BCresan-fazilet-han%25C4%25B1m-ve-k%25C4%25B1zlar%25C4%25B1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="MsoListParagraph">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="MsoListParagraph">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Türk
dizilerinin diğer olmazsa olmazı da birinden, illa birinden bir intikam alacak
olan kötü kadındır. Zengin aile üyelerinden biri bu kadıncağıza geçmişinde bir
şey yapmıştır, o da ne yapsın yemin etmiştir bu aileden intikam almaya. Ya da
zengin oğlanımızın terk edilmiş, dünyada başka adam kalmamışçasına ona kafayı
takmış psikopat eski nişanlısıdır. Bu kadının geçim kaynağı bilinmez. Doğuştan
zengindir. İşi gücü bırakmış, sürekli bir entrika çevirmektedir. Dizide para
bir yerden geliyor tabi. Gerçek hayatta çalış da göreyim seni entrika çevirmeye
vaktin oluyor mu? Yok, bu entrika zengin işi bacım…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoListParagraph">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="MsoListParagraph">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"></span></div>
<div class="MsoListParagraph" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="font-size: 7pt; font-stretch: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: normal; line-height: normal;"> </span></span></b><!--[endif]--><b><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">İntikam almak isteyen adam<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoListParagraph" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBsE9vU9eKqQimUYNnShG6GW3lsxjMmmowzWNivHF0Y8njgoIH3M1DfpnVpZ0aktYD1xji_jB9Yg3mCft1Izo82Cy892KiGjRWkFBVTT5-BRjgDucIjrRaAqD-p8cR8g_XMIkgiEAAYlg/s1600/yasak_elma_dizisinde_ikinci_ayrilik_hakan_karahan_da_gidiyor_h251283_eec9c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="637" height="166" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBsE9vU9eKqQimUYNnShG6GW3lsxjMmmowzWNivHF0Y8njgoIH3M1DfpnVpZ0aktYD1xji_jB9Yg3mCft1Izo82Cy892KiGjRWkFBVTT5-BRjgDucIjrRaAqD-p8cR8g_XMIkgiEAAYlg/s320/yasak_elma_dizisinde_ikinci_ayrilik_hakan_karahan_da_gidiyor_h251283_eec9c.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoListParagraph" style="text-align: center; text-indent: -18pt;">
<b><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></b></div>
<div class="MsoListParagraph">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Bu
beyimizin de bir derdi vardır: holding sahibi babadan intikam almak… Çünkü
geçmişte buna da bir kazık atılmıştır muhakkak. Sinsince yaklaşır bu karakter.
O kadar yıl ne yapıp edip zengin olmuştur. Hırs işte, insanı öyle zengin
ediyor. (Bir bizi etmez zaten) Önce kendine bir adam tutar ve kaleyi içten fetheder.
Sonra bir anda holding sahibi babamızın karşısına çıkıp, gözlerinin
pörtlemesine sebep olur. Artık her şey farklı olacaktır. Holding babasının
bütün hisseleri yatacak, hayatı tepe taklak olacak, karısı elden gidecek,
itibarı yerlerde sürünecektir. Ay ben anlatırken fena oldum. Allah holding
sahibi babaya yardım etsin. Ne diyeyim. <o:p></o:p></span></div>
<span style="line-height: 107%;"></span><br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: "calibri" , sans-serif; font-size: 14.6667px;"><br /></span></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
</div>
Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-65205572012148682682020-04-02T03:56:00.001-07:002020-04-07T09:48:23.079-07:00Covid-19 belasından sonra yapılacaklar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEDyF5i3nJiRMNZcSgFl4u2jRSp1HXHr6baoKyAJKZaqrKBTYSTeObZLHDvSZvFtheKfLGFX39j8Yp4XybIB_YDdwfVGMjcFO4VMru82FbDwL4u04VG_HuL38Me-1Zqi4akxa1bYBW6MQ/s1600/42200188-jumping-at-the-beach-summer-holidays-vacation-happy-people-concept.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="866" data-original-width="1300" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEDyF5i3nJiRMNZcSgFl4u2jRSp1HXHr6baoKyAJKZaqrKBTYSTeObZLHDvSZvFtheKfLGFX39j8Yp4XybIB_YDdwfVGMjcFO4VMru82FbDwL4u04VG_HuL38Me-1Zqi4akxa1bYBW6MQ/s320/42200188-jumping-at-the-beach-summer-holidays-vacation-happy-people-concept.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aynen böyle çılgın atarız</td></tr>
</tbody></table>
<div>
Bu namussuz virüs hepimizi kapattı evlere. Hapsolduk resmen. Bir ay önce herkesin eve tıkılacağını, sokakların "walking dead" gibi olacağını söyleseler vallahi inanmazdım. İşten şikayet ediyordum, şimdi yemin ederim beşte kalkıp gitmeye razıyım. Düşünün ne noktaya geldim sevgili okurlar.</div>
<div>
O basit gördüğümüz, günlük hayat koşturmalarımız meğer ne kadar değerliymiş. Şimdi bir arkadaşımla karşılıklı kahve içmek rüya gibi geliyor. Ay içim daraldı. Allah'ım sen kurtar bizi. Biliyorum biz yapıyoruz ama en azından masumların hatırına... Şimdi de anneanne gibi konuşmaya başladım. Neyse biz bu illet geçtikten sonra yapacaklarımıza odaklanalım.<br />
<br />
<a name='more'></a><br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
1) Önüme gelene sarılmak: Free hugs</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu virüs gittikten sonra sevdiğim,sevmediğim herkese sarılacağım. Sokaktaki bütün hayvanları seveceğim. Hatta sokaklarda deli gibi boş boş gezeceğim. Manyak zannetmezlerse gezenlere de sarılabilirim. Dokunmak ne güzel şeymiş meğer... Yok, yok merak etmeyin önüme gelene dokunacak değilim. Adımız da sapığa çıkmasın da.</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhy622NydtCiStY7TmVlYxCUo_IuQGAl3MXGo0fh4dsADYAID3dz8Pt6D0ArImNd1DGCQiQwAZC-mT0z5fsy5dh8OnHVCZEyBbbMdkPo0kyXgIYPt3VD02j3bqO2kLYZaFakdSPgR4IHUM/s1600/funny-cat-pics-youre-not-bad-luck.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="473" data-original-width="600" height="252" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhy622NydtCiStY7TmVlYxCUo_IuQGAl3MXGo0fh4dsADYAID3dz8Pt6D0ArImNd1DGCQiQwAZC-mT0z5fsy5dh8OnHVCZEyBbbMdkPo0kyXgIYPt3VD02j3bqO2kLYZaFakdSPgR4IHUM/s320/funny-cat-pics-youre-not-bad-luck.jpg" width="320" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
2) Metrobüse binmek:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Evet, efendim. Yanlış duymadınız. Ben metrobüse binmeyi bile özledim. Binebilmek için dua etmeyi, oturabilmek için aldığım pozisyonları, oturamayınca insanlara pis bakışlar atmayı... Sokağa çıkmak falan değil de biri bir gün metrobüse binmeyi özleyeceksin deseydi ağır şeyler söylerdim. Fakat bunların başımıza geleceğini nereden bilirdim? Vallahi büyük konuşmayacağım bundan sonra.</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgrIsbLuPYEUjCfiEiCANf_LOQR97FwEr-aiMjvu0mEF6fokB_N9rY5sIM-F1KgvUJi-cuTeUI7UAS6lR8mdbed36iW1wHOjhUdDkJfMpN1AG_pk8lckDypdUbh9d1vLKjfqx3hpnXkTk/s1600/54607df5168e3ef82ca6d387.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="900" data-original-width="1600" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgrIsbLuPYEUjCfiEiCANf_LOQR97FwEr-aiMjvu0mEF6fokB_N9rY5sIM-F1KgvUJi-cuTeUI7UAS6lR8mdbed36iW1wHOjhUdDkJfMpN1AG_pk8lckDypdUbh9d1vLKjfqx3hpnXkTk/s320/54607df5168e3ef82ca6d387.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">O eski halimden eser yok şimdi</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<div>
3) Bağcılar'a gitmek:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
O da nereden çıktı mı diyorsunuz? Sevgili teyzem orada oturuyor ve ben orada büyüdüm. Ama tabi ki gitmek istememin sebebi bu duygusal sebepler değil. Çünkü oradaki dedikodu timiyle dedikodu ihtiyacımı ancak karşılayabilirim. Siz oradaki teyzelerin dedikodu kapasitesini biliyor musunuz? Hiç küçümsemeyin. Hepimizi sulu götürüp, susuz getirirler. Konuşmaya başladıktan sonra kırk beş dakika hiç sekmeden dedikodu yapma özellikleri vardır kendilerinin. Size beş dakika içinde bütün sülalesini anlatabilir, on dakika içinde de bütün mahallenin... Kısaca bu dedikodusuz günlerin acısını normal insanlarla değil, ancak onlarla karşılayabilirim.</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqF8rvkdStwhMPgQf0c2xFA2W0yDNZJxSV15WgCGoMX_azee7vUTc3peqtpLAxK35CmtmwdGffVbwdtzyh8x7-FytK-NXozvd2_DkMScR2VaqlIeqkqJelSTBFyX_cj9bg0LXRDUB46a8/s1600/maxresdefault.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqF8rvkdStwhMPgQf0c2xFA2W0yDNZJxSV15WgCGoMX_azee7vUTc3peqtpLAxK35CmtmwdGffVbwdtzyh8x7-FytK-NXozvd2_DkMScR2VaqlIeqkqJelSTBFyX_cj9bg0LXRDUB46a8/s320/maxresdefault.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bağcılar'daki teyzeler temsili</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
4) Gezmek!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Gezmek eylemi fıldır fıldır İstanbul'da da olabilir tabi ama ben daha ziyade yurt dışından bahsediyorum. İtalya, İspanya, Güney Amerika... Geçen rüyamda gördüm canım. Neden olmasın? Hayır, bir yerim de açık değildi. O gönlümüzce gezebildiğimiz özgür günler de gelecek elbet. Eee tabi o özgür günlerde paramın olmadığını hemen hatırlatmak zorunda değilsiniz. Rüyamda para da buluyordum... Tamam, ben gerçekten açıkta kalmışım galiba.</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtCamtUstGUJxRBCmcgIVvdU-O_U1nXDkKpE08vB1ozllP6n0m0Jil9LIM9myyU9-Sijhu0lgAYDdaEt2vGvgycT1aysi1Jk9fuf74AULs-zSw_04ZBeA2NI-eu5H4_rXrworpaXJW6mE/s1600/B%25C3%25BClent-Ersoy.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="747" height="171" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtCamtUstGUJxRBCmcgIVvdU-O_U1nXDkKpE08vB1ozllP6n0m0Jil9LIM9myyU9-Sijhu0lgAYDdaEt2vGvgycT1aysi1Jk9fuf74AULs-zSw_04ZBeA2NI-eu5H4_rXrworpaXJW6mE/s320/B%25C3%25BClent-Ersoy.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aynı böyle gezeceğim<br />
<br /></td></tr>
</tbody></table>
<div>
5) Fütursuzca içmek:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ve tabi ki içmek. Meyhaneye, cluba, bara gitmek... Arkadaşlarımla ölümüne eğlenmek. Sabahlamak, şarkı söylemek, deli gibi dans etmek. Bunun için de param var çok şükür. O kadar da fakir değiliz. Ee ama ayda iki falan olursa yine de iyi olur. Yok canım ondan değil. Parayı biriktirmek lazım. Bakın ne oldum değil, ne olacağım demeli!</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivZ9qu1oNuGTNs70VK281B3hUNb7qBrvVd1S95AH2zhaaLJQ1U0DhTfK2MiXQ86SWjCjQF56V3rVPS24hXNskTIQibNOR4_Vtvt0FEfRwe4UMlY8TqEbuve1iHKPlIKGLACyyfLHC8Cds/s1600/15_image1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="474" data-original-width="500" height="303" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivZ9qu1oNuGTNs70VK281B3hUNb7qBrvVd1S95AH2zhaaLJQ1U0DhTfK2MiXQ86SWjCjQF56V3rVPS24hXNskTIQibNOR4_Vtvt0FEfRwe4UMlY8TqEbuve1iHKPlIKGLACyyfLHC8Cds/s320/15_image1.jpg" width="320" /></a></div>
<div>
<br /></div>
Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-85377123266213674022020-04-01T03:20:00.002-07:002020-04-07T09:48:49.170-07:00Dost kavramı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5a7Lo65gjop1MvuJ0xVCtcn5-c6-v2m9sNkCXBziedzk4FygGPT07Z4HvDqqRydX957X0_Qk49uCglOjUFl4T629DwcJ7douQlRA7fsQUZBvbElWvpszOYge9grrVuz7E54Czopl5K8w/s1600/inspirational-friendship-quotes-preview.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1002" data-original-width="1500" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5a7Lo65gjop1MvuJ0xVCtcn5-c6-v2m9sNkCXBziedzk4FygGPT07Z4HvDqqRydX957X0_Qk49uCglOjUFl4T629DwcJ7douQlRA7fsQUZBvbElWvpszOYge9grrVuz7E54Czopl5K8w/s320/inspirational-friendship-quotes-preview.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Normalde çok duygusal yazmayı seven biri değilim. Yazdıklarımda illa bir komiklik, muziplik yapmak isterim. Neden bilmiyorum. İçimden böyle geliyor sadece. Yaşadıklarımızın komik tarafını yazıya geçirmeyi seviyorum ama bu ara biraz duygusal da yazacağım. İdare ediverin:) Yazıya da ne zamandır ara vermiştim. Buna biraz ihtiyacım vardı. Birikim yaptım. Damlalarım birikti küçük bir kuyuda, taşıyorlar şimdi. Görünmek, ortaya çıkmak istiyorlar. İyi de oldu. Güzel bir ağaç olarak salınıyor şimdi yaprakları içimdekilerin.<br />
<br />
<br />
<a name='more'></a><br /><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUig514FCpRPzkOnWSlWRDLUVomP2tZBtFFWojw2Bob05pz42Ut75Sekbbot9BgfhAFrWOVREp9UiDLitkwufg7lyhyxy_WyO6wMPPH92PgCwg1FeGaHj7Fey6rCp-_zBH_jGrtuGABOQ/s1600/DZr10S1XkAA4Iod.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="1200" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUig514FCpRPzkOnWSlWRDLUVomP2tZBtFFWojw2Bob05pz42Ut75Sekbbot9BgfhAFrWOVREp9UiDLitkwufg7lyhyxy_WyO6wMPPH92PgCwg1FeGaHj7Fey6rCp-_zBH_jGrtuGABOQ/s320/DZr10S1XkAA4Iod.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<a href="http://burasihayalkahvesi.blogspot.com/2020/03/dost.html">http://burasihayalkahvesi.blogspot.com/2020/03/dost.html</a> Ebemkuşağı'nda "dost" isimli bir yazı okuyunca ondan biraz ilham aldım. Çok tatlı, kısa bir hikaye yazmıştı. Hoşuma gitti, gülümsetti. Dost kavramını sorguladım sonra. Acaba gerçekten böyle bir şey var mıydı yoksa hikayedeki gibi cansız ama insana göre daha canlı bir bebek mi olabilirdi dostumuz? Çok istiyorum insanlara güvenmeyi, dostum demeyi ama bu çok ağır bir kelime aslında. "Dost" haydi siz de söyleyin. Ağırlığını hissedeceksiniz. Çünkü dost demek; seni her halinle kabul eden, her zaman yanında olan, her daim yardıma hazır olan ve seni bırakmayan kişidir. Böyle bir insan var mıdır sahiden? Olmasını ne kadar isterdim... İnsanın eşi de her şeyden önce dostu olmalıdır bence. Sadece fiziksel güzelliğim için yanımda duruyorsa ne hayır gelir zaten ondan?<br />
<br />
Dostum demesem de iyi arkadaşım dediğim biri aniden çekip gitti hayatımdan birkaç hafta önce. Nedenini gerçekten bilmiyorum ama onun bıraktığı boşluğu dolduramıyorum. Bir insanı başka bir insanla ikame edemezsiniz bence. Çünkü herkesin doldurduğu alanlar ve bıraktığı boşluklar farklıdır. Her bir insan sizdeki farklı bir yeri doldurur. Herkesin yeri başkadır. Bu nedenledir ki birini unutmak için başka birini bulmak bir hatadır işte. Bunu çoğu zaman göz ardı ederiz ama bu giden kişiyi hiç unutmayacağız anlamına da gelmez tabi. Çünkü tam şu anda dinlediğim şarkının da söylediği gibi "güneşe doğru başka bir hayat var." Her gelen insan, yeni bir hayat demektir. Gidenin ömrü o kadarmış demek ki deyip geçmek lazım herhalde. Bu biraz ergen sözü gibi oldu, kusuruma bakmayın. Ben duygusal yazılarda pek iyi değilimdir:)<br />
<br />
Şimdi sorguluyorum, gerçekten dost diye bir şey var mıdır yoksa bu bizim çıkardığımız bir kavram mıdır? İnsanlardan gerçekten dost olur mu yoksa herkes kendi çıkarı kadar mı dosttur? İnsan bencil midir, diğerini kendinden öne koyabilir mi? Aşağıdaki şarkıyı dinlerken düşünün siz de. Hayatınızdan gelip, geçenleri düşünün ve cevapları bana yazın.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/lUwnbcF4EjM/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/lUwnbcF4EjM?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-19699812363741319392020-03-31T03:40:00.000-07:002020-04-07T09:49:12.017-07:00Korona virüs bizi yeniden insan yapar mı?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgknz3NFJaucBKEWxvSoZYg0NSUopBou3yoi-bSrt7GrJCw24DktkrM1B2ScYvshWd9xzIJGLsITZYJJRVoPcOCngZtNd55TBsZJcUz7HIUCLzH-LtWXDIlDds6SxoafOlQc4sjHhJ4mc/s1600/Fighting_Hunger_in_India-530x353.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="353" data-original-width="530" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgknz3NFJaucBKEWxvSoZYg0NSUopBou3yoi-bSrt7GrJCw24DktkrM1B2ScYvshWd9xzIJGLsITZYJJRVoPcOCngZtNd55TBsZJcUz7HIUCLzH-LtWXDIlDds6SxoafOlQc4sjHhJ4mc/s320/Fighting_Hunger_in_India-530x353.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";">Son
zamanlarda insanoğlu korona virüs ile yatıp kalkar oldu. Evden çıkamıyoruz.
Ancak bir markete ya da delirmemek için sokağa çıkıp, bir turlayıp geliyoruz.
Onda bile birbirimize “yaklaşanı yakarım” bakışları atıyoruz. Kısaca evlere
resmen hapsolduk. Aslında dünyada günde açlıktan ortalama yirmi beş bin insan ölüyor.
Bunun yanında korona virüsün öldürdüğü kişi sayısı çok az kalıyor. Peki, neden
bu kadar korkuyoruz? Çünkü ucu bize dokunuyor.<o:p></o:p></span><br />
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"></span><br />
<a name='more'></a><span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";">O eski
halimizden eser yok şimdi. Nerede o sosyal hayatlarımız? Her gün arkadaşlarımızla
buluştuğumuz zamanlar… Herkes evde duvarlarla konuşuyor şimdi. Merak ediyorum;
acaba bu hale neden geldiğimizi bir insan evladı sorguladı mı? Nedense hiç sanmıyorum.
Ama belki de artık biraz düşünme vakti gelmiştir. Malum bu daha önce
yapmadığımız bir eylem. Düşünüyorduk tabi ama sadece kendimizi. “Bilmem kim
bana mesaj atar mı, tatile ne zaman çıkarım, Cuma akşamı ne yapsam, içmeye ne
zaman giderim…” Acaba sadece bunları düşündüğümüz için bu gün bu belayı yaşıyor
olabilir miyiz? Mesela her gün açlıktan ölen yirmi beş bin kişiye yardım
etseydik onlar hala hayatta olur muydu?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGc_WFDrwrr6tgQ4wj9CMLs9dWyXz65X8SNJSTxMfnYpd2aix6Jn__-L3-ATMJnUF7e6gqxowbAeMm6rX2zaaJXRxN6pi3PkkGE4u9pNEuFcOdqKu9khpy_0eFZZHJZGCnrQRi1BY2D5o/s1600/7471694_hungrychild_jpeg36b91da64c2b57a8491b7cc25b1070b5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="394" data-original-width="700" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGc_WFDrwrr6tgQ4wj9CMLs9dWyXz65X8SNJSTxMfnYpd2aix6Jn__-L3-ATMJnUF7e6gqxowbAeMm6rX2zaaJXRxN6pi3PkkGE4u9pNEuFcOdqKu9khpy_0eFZZHJZGCnrQRi1BY2D5o/s320/7471694_hungrychild_jpeg36b91da64c2b57a8491b7cc25b1070b5.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";">Gerçekten
dünyada herkes bu düşüncede olsaydı bir tane aç insan kalır mıydı? Hırslarımıza
yenik düşüp, daha çok bana, daha çok para demeseydik doğayı böyle katletmeseydik,
yarasayı bile yemeseydik bu virüs bize bulaşır mıydı? Şimdi kalmış
yardımlaşmadan bahsediyoruz. Ancak başımıza bir iş gelince, ucu bize dokunduğu
için yardımlaşırız biz. Sadece kendi zevkimiz için pet shop’lara hapsettiğimiz
hayvanları anlıyor muyuz şu an? Onlar da bizim hapsoluşumuzu izleyip
keyifleniyorlardır belki. Umarım öyledir. Umarım onlarında kendi aralarında bir
dili vardır da eğleniyorlardır bizimle. Belki de virüslerin de bir iletişimi
vardır kendi aralarında onlar da mutludur bu durumdan. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";">Kendi
elimizle mahvettiğimiz doğa bizden intikamını alırken, bu sırada bir kişi
düşünür mü bunları kendimiz ettik kendimiz bulduk diye? Acaba bundan sonra bir
kişi der mi doğayı temiz tutalım, bencilliği bırakalım, hep yardımlaşalım diye?
Birimiz bile şu an çalışmakta olan işçileri düşünüyor muyuz? Hayır, çünkü biz
evde güvendeyiz. Onlar bizi ilgilendirmez. Peki, ya evsizler? Onlar ne yapıyor
acaba şu an? Sokaktaki hayvanlar? Her yere beton dikip, yaşam alanlarını
mahvettiğimiz hayvanlar nasıl yemek bulacak? Aslında biz kendimizi bile
düşünmüyoruz ki onları düşünelim. Hepimiz bir çemberin içinde hayatımızı
tüketiyoruz. Ne yapıyoruz diye sormuyoruz bile kendimize. Hayatımızı kendi
elimizle bitirirken başkalarını düşünmemiz olanaksız ama kimse kusura bakmasın
ama insan bunları düşünmeden insan olmuyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";">Bu
virüs belası bittiği an eskiye döneceğiz. Ta ki yeni bir bela gelene dek… Yenisi
geldiğinde ise bu sefer bizi hiçbir şey kurtaramayacak. Kendi bencilliğimizden
yok olup gideceğiz. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/-hc12RwZ4ko/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/-hc12RwZ4ko?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , "serif";"><br /></span></div>
<br />
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-86095532165812580292018-05-15T06:35:00.000-07:002018-05-15T06:47:33.088-07:00Yoruldum<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjViR0curBJ768or-3t2L6O5ABIvdcFNlP90_y29PAMUXRZLq9nNhczWTSvyUMrxkNLgpu7tKHyzHvyS0oi8u6sSsBUYXP4pP9ct1qkXz-jFgmNg8n-UZjiOik96BJRtMZRvvmcfxK4k4Q/s1600/n-450742639-628x314.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="314" data-original-width="628" height="160" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjViR0curBJ768or-3t2L6O5ABIvdcFNlP90_y29PAMUXRZLq9nNhczWTSvyUMrxkNLgpu7tKHyzHvyS0oi8u6sSsBUYXP4pP9ct1qkXz-jFgmNg8n-UZjiOik96BJRtMZRvvmcfxK4k4Q/s320/n-450742639-628x314.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">"Kafan yerinde değil" diyorlar<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , serif; font-size: 12pt;">Kafamı zincirlerle
bağlı tutamıyorum ki</span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Yerinde dursun<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">O da zaten nereye gideceğini
şaşırdı <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Hayallerle gerçek arasında mekik dokuyor<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Aslında suçlu olmadığımı biliyorum<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Kafam da suçlu değil<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Ama yine de canım sıkılıyor<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Bu da hiç adil değil<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">"Böyle olmamalıydı" diyorum
sonra<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Herkesin kafası istediği yerde
durabilmeliydi<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Dünya neden böyle bir yer değil?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Yoruldu<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Kafam her yere yetişmekten<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Kalbim sıkışmaktan<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Ruhum bunalmaktan<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Yoruldu<o:p></o:p></span><br />
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Çıkayım artık bu kutudan</span><br />
<span style="color: #222222; font-family: "bookman old style" , "serif"; font-size: 12.0pt;">Uçmak istiyorum</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "bookman old style" , serif;">Yasemin Işık</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 12.8px;">
<div style="font-size: 12.8px;">
<div class="MsoNormal">
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-37148663689723000542018-05-07T07:28:00.001-07:002018-05-08T03:29:37.412-07:00Yaşamayalı çok oldu<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVmm52RRZcSy7_ZujpQKcAk9GhKEXub9Lj90su-atbq6fbsIfLfqKh_yI5YB4kgfeaPcs1y_GRaH853HxdGn8bA66sXg8xtSwvo67UVFhuX2IW2kRwugxd4d0_r2QQymG_781IPYj0hVM/s1600/ShelbyKnowles-TheBanned06-2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="1200" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVmm52RRZcSy7_ZujpQKcAk9GhKEXub9Lj90su-atbq6fbsIfLfqKh_yI5YB4kgfeaPcs1y_GRaH853HxdGn8bA66sXg8xtSwvo67UVFhuX2IW2kRwugxd4d0_r2QQymG_781IPYj0hVM/s320/ShelbyKnowles-TheBanned06-2.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Beyaz yakalı kölelermişiz biz<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Sanki köleliğin rengi olur da<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ama görünmeyen zincirleri vardır bak<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Hani için sıkılır bazen<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Göğsün daralır<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Zincirlerin sıkıyordur o zaman<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Sen nedenini anlamazsın<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Bir sigara yakar, kederini ona anlatırsın<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Tütünlerin içine saklamaktır amacın derdini<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ne yazık ki kuşatılır dört bir yanın<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Derdinin dumanında boğulursun<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">"Yaşamak" dersin içli içli<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Sahi, nedir yaşamak?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Çok oldu yaşamayalı, unuttun<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Eskiden yarınların senindi<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Onları çok ucuza sattın<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Neyse, sen de gökyüzüne bak<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Belki biraz mavi karışır kanına <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #222222; font-family: "arial" , "sans-serif"; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Hem mavi değil miydi yaşamak?<o:p></o:p></span></div>
<br />
Yasemin IşıkSonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-75338685107712808292018-01-26T12:59:00.000-08:002018-01-28T01:03:13.505-08:00Çemberin İçinde<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkTJ0G2-e98OpQ6KvptLvfi91HkdM3BD43Av3AStqIweSxozUtx7J3pNK-oDgu89B8WofT8ols_odp26M7e9u4S98e481OBOg0-lU2TBsno3HpjtD6zw1Mdr0xTQRW4K9P8euyInUrZRI/s1600/capitalism-a-system-of-unregulated-greed-T-20auHI.jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="231" data-original-width="340" height="216" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkTJ0G2-e98OpQ6KvptLvfi91HkdM3BD43Av3AStqIweSxozUtx7J3pNK-oDgu89B8WofT8ols_odp26M7e9u4S98e481OBOg0-lU2TBsno3HpjtD6zw1Mdr0xTQRW4K9P8euyInUrZRI/s320/capitalism-a-system-of-unregulated-greed-T-20auHI.jpeg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">O kadar saçma
ki her şey <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Sana da öyle
gelmiyor mu?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Allah’ım
nasıl bir perdedir bu<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Gözünün
önündekini görmüyorsun <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Düşün nasıl
aynıysa hep gittiğin yollar<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Takılıp bir
kere bile düşmüyorsun<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Bir kere bile
yelken açmıyorsun<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Ben görüyorum<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Gördükçe
dehşete düşüyorum<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Kocaman bir
adam bir çemberin içinde dönüp duruyor<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Ama farkında
bile değil<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">O ilerliyorum
sanıyor<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Gözü açık ama
uyuyor<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Bir elini
uzatsa tutacak<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Uzatmıyor<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";"> <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">O yaşadığını
sanıyor ama ölmüş çoktan<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Yanına
gittiğimde fark ettim<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">İçinde kalan hayalleri, arzuları çürümüş<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Nefesi kokuyor<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Perdeleri
kapatalı uzun zaman olmuş<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "arial" , "sans-serif";">Ne renk bir
perdeyse bu hiç ışık geçirmiyor<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/VCscPOpETI0/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/VCscPOpETI0?feature=player_embedded" style="clear: left; float: left;" width="320"></iframe></div>
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-8276025075410983572018-01-15T22:01:00.004-08:002018-01-15T22:04:03.538-08:00Sen Düşünce Değilsin<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp9wBkOuehioMPT3pbfT_kga3t2XKs19t6VQc6FvgjOh1HO_KoHM4OkP2p6N3yVO_sC7uEHFpa2rFytmgl49aFST5U0hcgo9w0V-aE2NdLHN6uBS_H9LBYWCwolZS2C7Re-FiOaZBwr8g/s1600/Mindfulness.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="882" data-original-width="1370" height="206" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp9wBkOuehioMPT3pbfT_kga3t2XKs19t6VQc6FvgjOh1HO_KoHM4OkP2p6N3yVO_sC7uEHFpa2rFytmgl49aFST5U0hcgo9w0V-aE2NdLHN6uBS_H9LBYWCwolZS2C7Re-FiOaZBwr8g/s320/Mindfulness.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Herkese merhaba:)) Milliyet Blog'a kaydoldum dün ve "Sen Düşünce Değilsin" başlıklı ilk yazımı gönderdim. Bir baktım ki çok okunanlar arasında. Çok mutlu oldum. Çok küçük bir şey olsa da insanın yazısını orada canlı canlı görmesi inanılmaz motive edici bir şey. Hele ki okunduğunu görmek gerçekten mutlu ediyor. Siz de okumak isterseniz buyurun;<br />
<br />
http://blog.milliyet.com.tr/sen-dusunce-degilsin/Blog/?BlogNo=579530<br />
<br />
Yazıda düşünce bağımlılığını anlatmaya çalıştım. Aklımızdan geçen düşüncelere nasıl inanıp da hayatımızı cehenneme çeviriyoruz ve bununla ilgili ne yapabiliriz... Düşüncenin yaratıcısının biz olduğumuzu unutuyoruz çoğu zaman. Ardından da o düşünce bizi kontrol altına almaya başlıyor. Ben de yazıda düşüncenin efendisinin biz olduğumuzu hatırlatmaya çalıştım. İnsanlar ciddi anlamda aklından geçen düşüncelere inandıkları için depresyona girebiliyor. Oysa o bir düşünce. Gerçek değil. O bizi var etmedi, biz onu var ettik. Herkes haddini bilsin canım. Gösterelim şunlara günlerini...<br />
<br />
<br />Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-5258442804444758566.post-6575522264728302762018-01-13T01:59:00.002-08:002018-01-13T23:51:11.119-08:00Özgürlüğün Bedeli<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjV3x8Hmc3OdOhsL7z8Kn64SVsaplh0OQKSavkyiwRkzSR1F_5c3Bee2_-TKGuwf7NpOCMp3sqvPYAHNcHXVi_GNxH5dARz4V3l_4I2R756VfWUo2UGdrS9803MPXcqFbzQbvqLuD9b8m4/s1600/freedom.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="900" height="160" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjV3x8Hmc3OdOhsL7z8Kn64SVsaplh0OQKSavkyiwRkzSR1F_5c3Bee2_-TKGuwf7NpOCMp3sqvPYAHNcHXVi_GNxH5dARz4V3l_4I2R756VfWUo2UGdrS9803MPXcqFbzQbvqLuD9b8m4/s320/freedom.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kimi geceyi yenemezmiş</div>
<div style="text-align: justify;">
Ben gündüzü de yenemedim</div>
<div style="text-align: justify;">
Nefes almak istiyorum</div>
<div style="text-align: justify;">
Huzursuzluk ne kötü duyguymuş</div>
<div style="text-align: justify;">
Boğuyor</div>
<div style="text-align: justify;">
Sabır çok acı şeymiş</div>
<div style="text-align: justify;">
Yutulmuyor</div>
<div style="text-align: justify;">
Kimseyi de ağrı kesici niyetine alamıyorsun ki</div>
<div style="text-align: justify;">
Mecbur bekleyeceksin de geçecek</div>
<div style="text-align: justify;">
Ne biçim şey bu kaçtıkça kovalıyor</div>
<div style="text-align: justify;">
Peşimi bırakmıyor</div>
<div style="text-align: justify;">
Bir ara öldüm sandım</div>
<div style="text-align: justify;">
Bazı anılar kayıp çünkü, bende yok</div>
<div style="text-align: justify;">
İçmişim sanki</div>
<div style="text-align: justify;">
Ama acı içmişim</div>
<div style="text-align: justify;">
Boğazın yanarsa böyle</div>
<div style="text-align: justify;">
İçin alev alev olursa anla ki</div>
<div style="text-align: justify;">
Ondan bir yudum aldın</div>
<div style="text-align: justify;">
Özgür olmanın bedeli ağır</div>
<div style="text-align: justify;">
Ondan bir kere içeceksin</div>
<div style="text-align: justify;">
Özgür olmak için bir kere öleceksin</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Sonbahar Kedisihttp://www.blogger.com/profile/02081645875519334042noreply@blogger.com7